Elma dersem çık
Armut dersem hiç durma
Koşar adım geri dön
Seni çağırdığım
pörsümeyen ama yaralı sevdamıza..
Kanadıkça zaman bu soğuk şehirde
Üzerinden akıp gittikçe resminin
Seni ne çok özlediğimi ilk o caddede haykırdım
Gölgemin peşi sıra
Çocuk gölgemin
Kardan adamların soluğu uğuldayıp durdu
Çok üşüdüm
Çocuk gölgem çok üşüdü bu uğultuyla
Haykırdım ve fakat yoktu duyacak
Yoktu dokunacak gözlerimden akamayan damlalara
İçimden taşan fırtınaya dayanacak yoktu..
Sustum çok sonra
Kabul ettiğimden değil yokluğunu
Alıştığımdan değil
Çocukluğun verdiği çocukça bir küskünlüktü bu sessizlik
Bu şehri bile sevmez oldum sonra
Sevmez ama vazgeçemez
Kızar ama çekip gidemez oldum
Sonra bir gün rüyalarımda görünce Ofelyayı
Yeniden şiirler biriktirince ona yazılmış..
Nasıl ısındığını gördüm şehrin
Nasıl açtığını çiçeklerin
Nasıl ses verdiğini gördüm sesime bütün caddelerin
O bitli evin camlarında
Nasıl canlandığını gördüm eskiye ait neşeli resimlerin..
Bir oyun değil şimdi bu Ofelya
Çocuktuk ve evet büyüdük
Bu yalancı ayrılık çok acıttı canımızı
Bir kene gibi yapıştı kalbimize
Yudum yudum emip kuruttu kanımızı
Ama sonunda sıyırıp attık biz
bu kabusun tortularını
Bir yaz günü buluştuk
Bir yaz günü tutuştuk üşüyen ellerimizde..
Bir oyun değil bu şimdi evet
Ama sen Ofelya
Elma dersem çık
Armut dersem hiç durma….
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta