Bir kasaba var aklımda,yolları karlı
Hem herkes ağlamaklı,herkes telaşlı
Yaşlı bir adam geliyor,sırtında bir tabut
Eski tahtadan yapılmış bir tabut
Yaslanıyor duvara,yorulmuş yüzünden belli
Koşup varıyorum yanına
-Ölümü var amca diyorum
-Heya oğlum ölü var diyor
Sonra uzatıyorlar tabuta,götürüyorlar birini
Biz onun pesınden neden aglıyoruz anne?
Hani dün akşam öptüğüm,saçlarını sevdiğim
Sarıldığım boynuna, ellerini tuttuğum
Şimdi eski tabutta götürdükleri adam
Babam mı, babammıydı anne?
Karşı kaldırımda bilmeden ağlayan kıvırcık saçlı çocuk
Kardeşim Ayhanmıydı, Ayhanmı anne?
Sonra güçbela yaşadığımız İstanbul da
Teneke sobamız çıtırtısını doldururken odaya
Süpürge çöplerini sobaya tutardık
Babam geri gelsin diye, maniler dizerdik.
Süpürge çöpleri babamı geri getirmedi anne
Asker bildi Aynur babasını, yinede öyle sanmakta
Ha bugün, ha yarın gelecek diye,
Uzun uzun yollara dalmakta
Babamdı değilmi ölen anne?
Sen bize yalanmı söyledin?
Boşunamı yalvardık süpürge çöplerine?
Boşunamı dizdik manileri peşpeşe?
Biliyorum; babamdı eski tabutta götürdükleri
Biliyorum; artık geri gelmeyecek anne
Sen kandırdın boşyere hepimizi
Sen yalancısın, yalancısın
YALANCI ANNE!
Kayıt Tarihi : 8.3.2011 17:50:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)