YALAN ve HASETLİK
İnsanlar bir şeyler yapmaya toplum için faydalı olabilecek şeyler geliştirmeye üretmeye çalışır. Başarı tesadüf değildir. Emek ister. Zaman ister. Fedakârlık ister. Azim ister.
Etrafımızdaki insanları ve onların yaptıklarını konuşmalarını iyi dinleyip gözlemlediğimizde o insanın ruhsal durumu hakkında bilgi sahibi olabiliriz. Çünkü söyledikleri ile yaptıkları bunun kanıtıdır. Dün söylediğini bu o gün unutuyor ise, yaptığıyla söylediği birbirini tutmuyor ise sana ayrı başkasına ayrı konuşuyor ise Bazı insanların elinden bir iş gelmez lafla peynir gemisi yürütürler. İnsanlığa faydalı hiçbir şey yapmazlar ama eleştirmeye, bilgisi olmadan fikir üretmeye, karalamaya bayılırlar. Hazıra konma emek vermeden başkasının emeği üzerinden yükselme derdindeler. Kendisi emek vermeden fedakârlık yapmadan başkasının emeği üzerine konan torpillerle bir yerlere gelen insan hiçbir şeyin değerini bilmez. Onun için değersizdir. Harcaması yok etmesi kolaydır. Herkesi kendisi gibi düşünür öyle davranır. Başarının onun nezdinde hiçbir önemi yoktur. Önemli olan torpilin gücü kendisine katkısıdır kazandırdıklarıdır.
Eğer o başarılan geliştirilen ürün ne ise karşısındaki insanın çıkarına ters düşüyor, onun gelirini azaltıyor ya da o başarının içinde kendi adı geçmiyor ise kıskançlık başlar ve çamur atmaya karalamaya çalışır. Bir de gücü yetecek bir mevkide ise tamamen ortadan kaldırmaya çalışır. Bunun için elinden geleni yapar. Bütün tanıdıklarını devreye.Bu durum sadece insanlar arasında değil ülkeler arası şiddetli şekilde gelişir ve savaşlara bile neden olur. Kimseyi kendinden üstün gelişmiş, bağımsızlaşmış ülke ya da kişi görmeye dayanamaz. Çıkarlarının azalacağından karşısındaki insan ya da ülkenin gelişip güçleneceğinden kendisine ihtiyacı kalmayacağından korkar.
Kısacası herkes kendisine bağımlı topluluk yaratma ve onları idare etme derdindeler. Elindeki imkân ve gücü kaybetmek başkasına devretmek istemezler. Rabbena hep bana derler. Ellerinde keserle gezerler. Kendilerine yontarlar. Ne yazık ki gözlerini de karınlarını da bir avuç toprak doyurur.
HASETLİK : Günlük hayatta en çok kıskançlık durumlarını ifade etmek için tercih ediliyor. Haset etmek kendisi dışındakilerin iyi bir konuma gelmesini istememek ve onların kendinden daha aşağıda bir konumda yer almasını isteme
Günlük hayatta en çok kıskançlık durumlarını ifade etmek için tercih ediliyor. Haset etmek kendisi dışındakilerin iyi bir konuma gelmesini istememek ve onların kendinden daha aşağıda bir konumda yer almasını isteme.
Hasetle kıskançlık farklı duygulardır. Haset bir başkasını ın başarısını istemezken, Kıskançlık üç kişi arasında geçer. Ane ve iki kardeş. Bunlar birbirlerine haset etmezler. Bir birlerini kıskanırlar. Paylaşımla olan bir duygudur.
Hasetliğe sebep olan nedenlerden birde Sosyal medyadır. Sosyal medyada başarıları olduğundan fazla göstermek , karşı tarafta hasetlikyaratır. Onun için başarılar bağzan gizlenmelidir. Avrupa da Sosyal medyalar eğlenmek için kulanılırken malesef bizlerde bir birimize laf sokuşturma gibi Hasetliğe kadar yol açmasına sebep olan paylaşımlar yapmaktayızdır.
Arkadan konuşmalar eğer dogru değilse iftiradır. Doğruysa Dedikodudur. Yalan, Haset, dedikodu, kıskançlık bir birine bağlı, insanların kendilerini koruması gereken duygulardır.
Ömer TURAL
Ömer Tural
Kayıt Tarihi : 19.10.2024 20:24:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!