Nesini seveyim beşer dünyanın
Bülbül yalan olmuş gül yalan olmuş
Cümlesi bozulmuş aşk-ı rüyanın
Ateş yalan olmuş kül yalan olmuş
Şeytan kırbacını almış eline
Sonra derse girmiş basmış ziline
Nefis mızrabıyla sazın teline
Vurdukça, aşk diyen dil yalan olmuş
Gök kubbe altını puslar bürümüş
Yürekler paslanmış hatta çürümüş
Bütün Gülşenlere diken yürümüş
Çiçekli görünen dal yalan olmuş
Gönül gözlerine miller çekilmiş
Çekilen yerlere nefret ekilmiş
Riyanın bayrağı arşa dikilmiş
Erdemli sanılan hal yalan olmuş
Kullar inkâr etmiş yediği aşı
Çoğunun gözünde sahte gözyaşı
Killeşmiş Ferhat’ın dağı ve taşı
Adı Şirin olan kul yalan olmuş
Leyla’yı andıran uzun geceler
Krallar prensler devler cüceler
Mevsimler zamanlar daha niceler
Mecnun’un düştüğü çöl yalan olmuş
Kerem’im diyerek boşa yananlar
Siyah olan fikri beyaz sunanlar
Kargayken kendini suna sananlar
Dahası konduğu göl yalan olmuş
Maşuktan aşığa açılan kollar
Beraber yürürüz dediği yollar
Hüzünlü bakışlar sallanan eller
Kovansı kalplerde bal yalan olmuş
Kayıt Tarihi : 5.7.2010 13:47:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!