İnsanın en zayıf noktası nedir?
En derin işkencelerde; kendisinden bile vazgeçebileceği anlarda kritik dönemeçlere girmesine sebep olabilme ihtimâli yüksek cümle?
Sevdikleridir. Ailesidir. Kendisine olacak herhangi bir kötü şeye göğüs gerebilir insan, ama sevdiğine yapılacak bir kötülüğe “kâbul” demesi zordur. O yüzden bazı insanlar hiç aile kurmazlar bile.
İşte tam da buradan hareketle yola çıkan bir işkence yarışması düzenlenmiş, bir televizyon kanalında. Katılana olduğu kadar izleyene de işkence olması gereken bu yarışma programı ilgiyle izleniyor olabilir. Bu anlamda her şeyin ölçüsünün reyting değerleri olduğu televizyon dünyasında, bu yarışmanın da getireceği sakıncalar yine gözardı ediliyor olabilir.Yalan makinesine bağlanmış bir yarışmacı ve bakalım “ne diyecek” rolünde heyecanla bekleyen yakını. Yarışmacı bu cendereden alnının akıyla çıkabilirse, kazanılacak paraları bölüşecek olan yakın. Muhtemelen yarışmacının eşi.
ne ayıldım
ne ayılabilirim
ne ayılmak isterim
başım ağır
dizlerim parçalanmış
Evet, yalan söyleme hakkım var benim. Bu yalan oyunların içinde yer almaktansa, yalancı olurum daha iyi. Hem de savuna savuna, göğsümü gere gere yalancı.
SİZİ İYİ Kİ OKUDUM ...
YAZININ HER BİR KÖŞESİNDE İNSANİ DEĞERLERE SIKI SIKI SARILAN BİR DÜŞÜNCENİN UMUT DAMLALARI VARDI...
KUTLARIM....
Yeter ki seyredilsin de ne saçmalanırsa saçmalansın.
Para uğruna gizlenmiş yalanlar doğrulansın, açığa çıksın.
Şahsiyet mühim değil.
Sırası gelince söylenmeyecekti, sırası yoktu.
Yarışmada para var, önemli değil.
Kaçar mı şair/yazar Aynur Uluç'un gözleminden.
Bu yazıyı 13 Nisan Pazar günü kahvaltısı sonrasında gazeteyi koklayarak okudum. Yalan yok.
Vahşi kapitalizm insan doğasının şirazeden çıkmış halidir.Doğayı yağmalamaya aslında insan duygularını yağmalamak suretiyle başladı ...
Yağmalamanın da , vahşetin de sonu yok, şirazesinden çıkmaya görsün bikez insan doğası...
üstelik masum görünümlü ve dürüstlük adına bir programcık üstelik anlatılan...
Sağanak altındayken , yanaklardaki damlaların su damlası mı , gözyaşı damlası mı olduğu pek belli olmuyor demişti malum, Cenap Şehabettin
yazdıkların okuduğum bir kitabın sonunu anımsattı, neden bilmiyorum.
'dorian gray'in portresi'inde resim yok edildikten sonra kalan solgun kadavradan pek farkı olmayan bir adamın yüzüdür artık...'
ahlak dediğimiz olgu kendini yenilemek zorunluluğunu hep taşımıştır, ama bunu uçunu bir noktaya koyup çizdiği çemberin içinden yaptığında, artık objeye bakmak mümkündür ama ya görmek -galiba o pek mümkün değil -
işte sen aynur bu yanınla ahlaksızsın,görüyorsun çünkü...
sözü w.pickett'ten bir alıntıyla kısa kesmekte yarar var
'önce uyum gösterirsiniz,sonra alışkanlık edinirsiniz'
sevgilerimle temel
Bu şiir ile ilgili 4 tane yorum bulunmakta