Hatırladıkça,uzak gençliğimi..Bu günlere gelmenin, henüz erken olduğu dönemleri.. Aslında bu güne göre ne kadar da rahat günlermiş diye iç geçiriyorum.. Yüzüme rahat bir gülümseme yayılıyor..
Durup dururken,hiç beklemediğim anlarda,kulağım, hafifçe, ruhumu okşayan, yüreğimi sıkıştıran, melodilerle doluyor..
Duyuyorum..
Yürürken bir sahilin seslenişini..Birleşmiş birçok sesle birlikte bana seslenmesini sürdürmekte,hatta bazen haykırmakta..
Umursamadığım zaman kulaklarımda çanlar çaldırmakta..Gittikçe,
‘’Hep susmayı tercih etsen de, içinde kalanlar sana yeter.. Çok şey yaşadın ve çok ağır yaşadın,Unutamazsın’’diye kulaklarımda zaman zaman beni şaşırtan sesler duymaktayım..
‘’Ne seeniiin, aaaşkına muhtaaaç! ’’ derken sözleri, kürdilihicazkar bir şarkının…’’Sahiden de öylemi? ’’ diye sormakta, benliğim ve yüreğim..
Dönüyorum eskiye..
Yer, İzmir, Mithatpaşa lisesi önü..Zaman dilimi,Öğle üzeri..Yılını bir an hesaplıyamadığım,Eskimi eski,bir anı..
Bağırıyor, okulun önünde turşu satan adam..Oynuyor..kendi bildiklerini..Cezbediyor bizi..Toplanıyoruz başına..İçiyoruz turşu sularını ve o anlatıyor..
‘’Eve tuz lazımdı..Ahırdaki horoz’un üzerine vurdum semeri,düştüm yola! ! ’’ diye başlıyordu hikayesi..Arada bir de,başkalarının da dikkatini çekip kendi arabasının yanına getirtmek için durup, havayı kokluyor ve ‘’gelin! gelin! bak ne yalanlar söyliycem size! ’’ diye ortalığa sesleniyordu..
Keyifle turşu sularımızı yudumlarken onun anlattığı yalan hikayeleri zevkle,kahkahalarla gülerek dinliyoruz..
Duyuyorum..
Bir yandan içim sızlarken,geçip giden yıllara..Derin bir hüzün içinde, yine aynı makam…Sanırım sonu,’’Unutacağım! ’’la bitiyor.. Neyle biterse bitsin..
Hızla dönüyorum eskiye yine..
Bağırıyor turşucu..hiç unutmadığım her kelimesi yalan olan hikayesine devam ediyor..’’Az gittim uz gittim,horoz’un üzerinde,dere tepe düz gittim..Sonunda tuz gölüne vardım..’’
Bizler turşu sularımızdan birer az yudum alırken o devam ediyordu..
Biz garantiydik, aklı fikri yeni gelecek ve hem turşu suyundan içecek, hemde hikayesini dinleyip gürültüye gürültü katacak yeni müşterilerdeydi..
‘’Tuz gölünden bir çuval tuz yükledim horoz’un sırtına..Ben de çıktım çuval’ın üzerine..Sürdüm horoz’u yola..’’
Duyuyorum..
Makam, bazen ağırlaşıyor..O kadar derinden dinlemem gerekiyorki..İçim susuyor adeta..’’Ne eesiriiii’ iin olaacaağııım! ’’
‘’Bir dere çıktı önüme! ’’ diye haykırıyor turşucu..
Hepimiz yalan hikayenin bu bölümünde dikkat kesiliyoruz..Gülmeler durmuş,bakıyoruz ne yalan atacak diye..
O hiç istifini bozmadan devam ediyor..’’Sürdüm horoz’u dereye..’’
Tuz’um ıslandı’’diyor..’’Horoz dereden çıkınca tuz’un,bir de benim ağırlığımdan dizleri üzerine çöktü kaldı! ! ’’ diyor..
Kahkahalar patlıyor turşucu’nun arabası etrafında..Kalabalık artıyor..Turşu satışları da patlıyor..Hikaye bitmediki..
Hiç ciddiyetini bozmuyor..İşini çok ciddi yapıyor..Elinde turşu bardağı içine turşuları doldururken..
Duyuyorum..
Bana gelen ezgiler, içimde biryerleri kanatıyor..sözleri ise çok ağır bu şarkının..Neden bu şarkı? ’’ Sayan’’ usta, bu güfteyi yazarken,gerçekten’’Yeni aşkın kucağında’’ ‘’Yeniden doğmayı düşündü mü? .. ‘’Ööyle bir seevgili..! buuulduuum kii! ’’
Tabi tabi, hepsi de sıraya girmiş sevgililerim beni beklemekte..Hemen bulurum..Kolay..Hem ben çok yakışıklıyım dimi?
‘’İndim! ’’ diyor, horoz’un sırtından,turşucu..’’Kaldırdım horoz’u çöktüğü yerden..’’
‘’Yakında bir karpuz tarlası vardı! ’’ diye devam ediyor..
‘’Küçük bir karpuz kopardım’’ diyor..
‘’Çakıyla kesmek isterken’’,
‘’Çakı, karpuz’un içine kaçtı! ! ’’ diyor..Kahkahalar ikiye katlanıyor..
Ama o durmuyor..ardı ardına patlatıyor bombaları..
‘’Girdim! ! ’’ diyor, ‘’Karpuz’un içine! ! ! ’’Gözlerimiz dışarı uğruyor!
Yaşlar akıyor artık.. gülmekten..
O zamanlar hesapsızca gülmekten, ağlardık..Şimdi de fazla hesap yapmaktan ağlamalardayız..’’Yenii aaaşkın kuucaağıındaaaaaa! ’’
‘’Aradım buldum çakıyı..’’diyor turşucu.. Rahatlıyoruz..
Duyuyorum..
Bu ezgi eziyor beni..’’İlkar’’ usta da hiç acımadan besteleyip geçmiş..Beste,sözleri onaylamış..Ben de mi onaylasam bu fikri? Aksak usulde, kürdilihicazkar dan esmiş geçmiş..’’Seniiiiii u- nu taaa caa ğıım! ’’
‘’Zor unutursun! ’’ diyor yüreğim.. ‘’Bak, unutmak yeni aşkın kucağında oluyormuş! ’’ diyor..
‘’Nerde sende o yürek! ’’ ‘’Kolaymı unutmak! ? ’’ diye de sorguluyor..
‘’Sana ne yaaa! ’’ diyorum yüreğime..Ve ekliyorum,
‘’Bilmiyorum’’ sessizce, kendim bile duyamıyorum..’’Bilmiyorum’’
‘’Eve döndük! ’’ diyor, ‘’Tuz la! ’’ turşucu!
‘’Yolda’’ diyor,’’ horoz’un ayağına diken batmış! ’’ yine dikkatlerimiz,
Turşucuda.. Hiç bitmiyor adamdaki enerji..
‘’Doktor çağırdım! ’’ diyor..’’Diken’i çıkardı, ‘’Horoz’un ayağına, Hindistan cevizi sürün! ’’ dedi diyor! ’’
‘’Küçükken’’ diyor,’’Hindistan cevizi yemiştim! ’’, ‘’Dişimin kovuğunda biraz kalmış! ’’
‘’Beş tane’’ diyor, ‘’kazmalı kürekli adam çağırdım! ’’
‘’Dişimin beş metre dibine indiler! ’’
‘’Oradan’’ diyor,’’ Biraz Hindistan cevizi bulup çıkardılar! ’’
‘’Horoz’un ayağına sürdük! ’’,’’ Geçti! ’’ diyor..
Yalan hikayenin sonunda turşucu ve bizlerin yüzlerinde yalan dan da olsa birer gülümseme oturuyor..
Yalan hikayeler,yalandan iç burkan aşklar, yaşanmış ya da yaşanmamış gibi yapılan git- gel ler..Her zaman yüzlerde gülümsemeler bırakmıyor ama..
Yaşanmadan daha, yaşlandığımız, o güzel duygularımız,hislerimiz
Hiç hissedilmemiş gerçek aşklar..
Hissedip henüz kimseye söyleyemediğimiz dillendiremediğimiz duygular..
Daha kimselere ‘’Seni seviyorum’’ diyemeyişimiz..Dediysek de
İnandıramamış olmanın dayanılmaz ağırlığı..vebali..
Sadece yüreğimizde tutup,kilitlediğimiz hiç ama hiç hayata geçiremiyeceğimiz,kendimizin de inanamıyacağı,
‘’Ööyle bir, sevgiliii buulduum kiii.. Seniiiii u-nuuutaacaağııııım! ’’ lar..
ÖZDENER GÜLERYÜZ
Özdener GüleryüzKayıt Tarihi : 21.5.2009 10:55:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Severim oldum olası hikayenin içindeki hüzünleri..İkinci bir hikayeyi,esas hikayenin içindeki.. Ama beni asıl düşündüren neşeli ve aynı zamanda çok da hüzünlü KÜRDİLİHİCAZKAR şarkılar..
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!