Bacaklar yorulmuş dizler bükülmüş,
Ak düşmüş saçlara, tel tel dökülmüş
Ağzında damak, dişler sökülmüş,
Ne zalimmiş, bu yalan dünya.
Güzel gözlerinin fer’i ışığı sönmüş,
Kor dudaklar morarmış, solmuş
Kırışmış derisi, gerdanı sarkmış,
Ne insafsızmış, bu yalan dünya.
Ne sevenin kalmış, ne de aşığın,
Sırları dökülmüş baktığın aynanın,
Daha dün taze idin bir çukurda ayağın,
Ne kısa imiş, bu yalan dünya.
Yorulmayı bilmez koşardın hedefe,
Yürürken kalıyorsun nefes nefese,
Sıkışıp kalmışsın sanki kafese,
Ne vicdansızmış, bu yalan dünya.
Sen vardın daima gençlerin gündeminde,
Dün bir gelin idin, şimdi büyükanne,
Sokakta peşinden koşanlar nerde,
Ne vefasızmış, bu yalan dünya.
Sevdiklerin göçüvermiş, mezarlar dolmuş,
Hayattan bezmiş, zevk almaz olmuş,
Ömür bir masal gibi bir varmış bir yokmuş,
Meğer bir rüya imiş, bu yalan dünya.
20.02.1981/Konya
İbrahim Halil SipahiKayıt Tarihi : 17.5.2013 21:20:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!