Bir zamanlar benim de yaşım yirmiydi, “su çıkarırdım, sıkınca taştan”.
Durun! Hele anlatayım en baştan:
Çok geriye gitmeye gerek yok, başlayayım yavaştan
O tarihlerde; zaten çocuklar; zor çıkarlardı bahara, kara kıştan.
Beterdi yoksulluk savaştan.
Yağ, süttozu filan gelirdi dıştan
Kaşıkların beşi girer, onu çıkardı aştan,
Kimse memnun değildi gidişten.
Yapılan alışverişten, alınan fişten.
Medet bekliyorlardı falcıdan, dervişten
Eser yoktu cepte liradan ve kuruştan.
Gerçi şimdi de kimse memnun değil maaştan.
Ama israfa da çanak tutuyoruz her yaştan.
Hâlbuki “birikmese de işten”, “artar, biliriz dişten”.
Gurbet türküleri söylenirdi, hasretten, telaştan…
Arabeskler yükselirdi varoştan.
Hiç kurumazdı ki gözleri yaştan.
Haber beklenirdi postacı kuştan,
Anadan, bacıdan, eşten…
Elli günde anca gelirdi mektup, Maraş’tan.
Nice Koçyiğitler kurşun yiyince döşten
Şehitler dizi dizi onbaşıdan, çavuştan…
Anaların gözleri kurumuyor ki yaştan.
Ne istiyorlar Türk ve Kürt Gardaştan?
Yasaksa söz etmek barıştan;
Niyet belli; “koparmaktır yarıştan”
Halbuki girmedik mi Anadolu'ya Malazgirt'ten, Muş’tan, 'Yolu Yokuştan'? ”
Zarar gelmez kimseye namaz kılıştan
Ve de milli duruştan.
Ne gelirse gelir, ayrı oluştan.
Neler çektik, tiryakiden, sarhoştan hem de berduştan,
Bedel öder hale geldik adres soruştan
Ne beklenir ki ayyaştan?
Sokaklar bile kokardı çöpten talaştan
Geçilemezdi yollar cesetten ve “leşten”,
Herkes temizdi sanki, üstüne almaz, yolu geçmezdi hamamdan ve duştan
Belanın kaynağı, bilinirdi hep baykuştan
O zamanlar, “TRT Haber Merkezi sunardı” Tuna HUŞ’tan
“Yediden Yetmiş Yediye” Sevgili BARIŞ’tan
Atan atana, medeniden, çağdaştan,
Ahi zar ağladı bütün dünya Bay Buş’tan
Kimse sevmez ki karagöz ve karakaştan,
Sevmesi için çıkarı olmalıydı “beleşten”
Birlik olmazsak eğer, bela gitmez ki baştan
Yetmez, bahsetmek sadece “ata sporumuz güreşten”
Zaman geldi; milletçe zor kurtulduk tuştan,
Vazgeçmeliyiz bu anlayıştan.
Yıllar sonra faydalandık onca buluştan
“Titreyip de kendimize dönsek' ve uyansak düşten…
(2009/Konya)
Kayıt Tarihi : 19.7.2009 12:05:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu bir 'anakronizm' değildir. Anakronizm; tarih yanılgısı demektir. 1999 yılında Türkiye yapımı tarihsel parodi filmi Kahpe Bizans'ta; taraflar bir kalenin burcunda kılıçlarla kıyasıya bir mücadele içindeyken aniden tepelerinden bir uçak geçer. Oysa filmin konusu bin yıl kadar önceki bir tarihte geçmektedir. Demem o ki; yukarıdaki çalışmada bin yıl öncesine ait olaylar olmadığı gibi, üzerinde uçaklar da uçmamaktadır. Ama o olayların tesirleri uçaklardan atılan milyonlarca bombaya da bedeldir elbette....
sevgi ve selamlar .)))
_________________00_00_________________
________________00___00________________
_______________00_____00_______________
______________00_______00______________
_____________00_________00_____________
00000000000000___AFŞİN ___00_00000000000
__00____________ VE _____________00_
____00________ ELBİSTAN___________00___
______00______ ŞAİRLERİ _________00______
________00____ GURUBU_______00________
__________00___PAYLAŞIM___00________
_________00__İÇİN TŞK. EDER_00________
________00________0000________00_______
_______00_______00____00_______00______
______00_____00__________00_____00_____
_____00___00________________00___00____
____0000________________________0000___
___000____________________________000__
SOLUKSUZ OKUDUM YÜREĞİNİZE SAĞLIK...
HALİMİZİ ARZETMİŞSİNİZ BİR ÇIRPIDA YAZIŞTAN...
TAM PUANLA SAYGILAR SUNUYORUM.
TÜM YORUMLAR (18)