Yalan Şiiri - Adem Tıraş

"Ninemin deyişleri"

Bir hazan mevsimi
Rüzgarın önünde sürüklenirken zaman
Yavaş yavaş çıktım tahta basamaklardan
İncitirim korkusuyla parmaklarımın ucunda yürürken
Ninemin sesi...
Ninemin, musiki nağmelerinin ahenginde sesi duyuldu birden
'Hey Oğul!
İşit beni
Duy beni
Dinle beni! '
Ve ben titreyen ayaklarımla ninemin odasına süzülürken
Bu ses, bu ahenk, bu ritm sardı vücudumu birden
Melul gözlerle baktım nineme
Çakmak çakmak alev gözünde
Dalga dalga nur yüzünde

'Hey Oğul!
Bir şey var ki vücudu ölüm, yokluğu hayat!
YALAN! o şey:

Bütün kötülükleri işleyen bir zat
Allah rasülüne gelerek bizzat

"Ya rasülallah;
Bu kul ümmetinden zayıf bir fert
Gül nasihatından ver bir demet
Bilirsin ki bu kul zayıf iradeli
Bırakabilir bu ecramdan ancak birini"

Efendimiz bu zatı süzerek
"Yalanı bırak!" dedi üstüne basarak

Adam tebessümle yumdu gözlerini
Kısa bir tefekkür
Neşesinden fıkır fıkır
Gözlerinde sevinç haleleri
Ve dilinde
Dilinde mutluluk nameleri
"Peygamberler peygamberi beni düşünerek
En kolayını seçti 'Yalanı bırak! ' diyerek'
Allah rasulünün huzurunda eğilerek tazimle
"Yalanı bıraktım' dedi sevinç ve azimle

Allah rasulünün tercihinde ince bir nükte vardı
Zira bütün kötülüklerin perdesi yalandı
Perdeyi yırtınca bu zat;
Ortada kaldı yaptığı bütün kötülüklerle çırılçıplak
Utandı! ..
Utandı eşinden, dostundan, yaranından
Utandı, utandı bir de yaratanından
Ve bütün ecramı tek tek bıraktı utancından

Kelimeler boğazında düğümleniyor ninemin
Yoruldu ninem
Kalbinde gönlü,
Gönlünde gülü yoruldu.
Gözünde bakışları,
Ağzında dili,
Dilinde sözü yoruldu.
Ve kadife sesi...
Kadife sesi yırtıldı
Letafet yok
Zarafet yok
Ritim yok
Ahenk yok
Titriyor artık ninemin sesi
Ciğerinde sıklaştı nefesi
Ninemin acelesi var
Alnında boncuk boncuk ter
Yüzünde hüzün
Hakka bağlamış özün
Sanki bitirmek istiyor sözün
Ve gurubun ufkunda tüllenirken zaman
Bir çift cümle döküldü ninemin depreşen
dudaklarından
"Eşhedüenlailahe illallah...."

Birden kayıverdi ninemin yorgun duran başı
Gergef nakışlı yastıktan
Ninemin çenesinde tülbent
Yüzünden akan nura bent.

23.2.1996 OSMANİYE