Yalan Şiiri - Burak Çağan

Âlemde sırra kadem basan şahan
Yalan aslanım bu sevgiler hep yalan
Bir tutam sevgiden acıdır geriye tek kalan
Yalan aslanım seviyorum diyenlerde yalan

Bir avuç gözyaşı üzerine yuva kuranlar
Kafasını kuma gömüp saklandığını sananlar
Kendi yanmayıp başkasını yakanlar
Yalan aslanım bu dünya dünden yalan

At üstünde kendisi başkasında dizginler
Sevgi şöyle dursun itibarda zenginler
Çölde yürütülür olmuş dümensiz gemiler
Yalan aslanım insanlık bile yalan

Dengi misal eyledim çıktım yola
Her çileye rağmen taptım bur kula
Dilerim ki bu acılar burada son bula
Yalan aslanım kula kulluk edende yalan

Cezp etti hayat beni şehvete kurşun sıktım
Acılar içinde fani âlemden de bıktım
Ben dümenleri değil kendimi yaktım
Yalan aslanım timsah gözyaşları da yalan

Saadet buysa âlem isteyenin olsun
Saadeti bulamayan bırakında ölümü bulsun
Ben gidiyorum dünyanız size kalsın
Yalan aslanım onursuzca yaşamakta yalan

Cihana ün salmış seviyesiz melekler
Sevgiden yoksun bütün dilekler
Sevenler sırattan bir haber bekler
Yalan aslanım dünyanın hepsi yalan

İşte geldik gidiyoruz âlem cümbüş olsun
İsterse sevgisiz kalpler gümüş olsun
İsterse dünya bana küsmüş olsun
Yalan aslanım bütün kalplerde yalan

Şiirlerle dostum, dikenlidir yollarım
Gözüm yaşlı kırık kanadım ve kollarım
Kardelen misali karda açmadan solarım
Yalan aslanım çiçeğim diyenlerde yalan

İtikadım kuran mabedim Kâbe hedefim sen
Yalınız bu yolda yürümeye mahkûm edilen ben
Zenginlerin dahi götürdüğü sadece bir kefen
Yalan aslanım hedefi bulmayan ok bile yalan

Sabreyledi gönül cihana erdi
Bıraktım geride gamı kederi ve derdi
Mezar taşımda yazsınlar buda severdi
Yalan aslanım mezara giren insanda yalan

Bu dünyada çile çekenler erdi saadete
Muradını almayıp ta kapıldı kedere
Hani söyleyin seviyorum diyenler nerede
Yalan aslanım bütün muratlarda yalan

Bir tarafta gelinlik bir tarafta giyilmiş kefen
Söyleyin Allah aşkına bu sonuç niçin ve neden
Sonunda bak işte cansız kaldı sensiz bu beden
Yalan aslanım gelinlikler ve kefen bile yalan

Arzu kamberini bulmadı ki ben seni bulayım
Kula kulluk etmem Allaha kul olayım
Sensiz gülemem bırak ta ben öleyim
Yalan aslanım arzu ile kamberde yalan

Dert ile yoğruldu bu talihsiz başım
Gençlik görmeden tavana vurdu yaşım
Tadı tuzu bile kalmadı sofradaki aşın
Yalan aslanım sensiz gecen ömürde yalan

Sahte sevgilerle ömrümü geçirmişim
Ben seni değil kendimi yitirmişim
Seni düşünerek meğer ömrümü bitirmişim
Yalan aslanım sen ve her şey de yalan

Kral olsam gümüşten tahtıma kurulsam
Dünyanın manasız servetine sahip olsam
Bu aşk için her seveni bir bir vursam
Yalan aslanım sahte sevgilere sıkılan kurşunda yalan

Ferhat şirin için dağları delmiş
Şirinine ermeden de eceline ermiş
Hep acılar içinde yanmış hiç gülmemiş
Yalan aslanım şirin için delinen dağlarda yalan

Kahpeye sıkılan kurşuna düşen bir damla kan
Sensizliğe mahkûm ettiğin bedende kalmadı can
Sadece sen değil senin içinde olduğun her şey yalan
Yalan aslanım kahpeye sıkılan kurşunda yalan

Bir sevda için düştük bu amansız yola
Bu yoldan dönen ve geri kalan namert ola
Allah muhtaç etmesin beni senin gibi bir kula
Yalan aslanım sendeki sevgide yalan

Kıskanırdım seni esen yellerden bile
Ömrümüm verirdim saçındaki her tele
Hep seni hatırlardım baktığım her güle
Yalan aslanım bütün senlerde yalan

Sürme çektiğin gözlerin artık beni göremez
Varlığını hissettiğin o kalbin beni bulamaz
İhanet edenler bil ki acı çekmeden ölemez
Yalan aslanım dostluğun bile yalan

Bir zamanlar gülün idim dalında soldurdun
Beni yaşarken kalbinde sen öldürdün
Sevmeden seviyorum diye hep kandırdın
Yalan aslanım senin kalbinde yalan

İhanetin belgesi olmaz ruhta yaşar
Engin denizler dalgasızda coşar
Ilık ılık bedenimden her gün kanlar akar
Yalan aslanım dalgasız denizde yalan

Hayat dediğin küçük bir zaman dilimi
Sende tadacaksın bir gün bu amansız ölümü
Sen affet Allah’ım bu zavallı kulunu
Yalan aslanım geçen her zamanda yalan

Daha dündü bekleyecektin beni ahi rette
Sözün vardı girmeyecektin bensiz kıyamete
Verdiğin sözler kendin gibi hep sahte
Yalan aslanım verilen sözlerde yalan