Hasretin kemiğe dayandığı bir anda
Gidiyorum ansızın
Yükü ağır bir yürek
Küçük bir valizle
Anıların soğuk kollarına atılıyorum
Sılamın ilk durağında
Taş duvar donuk!
Her şey yabancı
Ve yalancı
Şu taşlarının sayısını ezberlediğim kaldırımlar
Unutmuş belli ki o körpe adımları
Nereye gitsem şaşkınım!
Ne eski komşular kalmış
Ne o bildik sıcacık sarılmalar
Bir kafenin çayına sardım
Dem tutmuş hasretimi
Seyre daldım pencereden
Geçip giden yılları
Belleğimin dili lâl
Yetmez ki hiçbir cümle
bunca yetim özlemi söze dökmeye
Sonra babama gidiyorum
Birkaç dua da buluşuyoruz
Sessiz derin bir huşuda
Her şey berraklaşıyor
Tek gerçek fanilik
Gerisi yalan
YALAN...!
Kayıt Tarihi : 26.3.2017 00:03:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!