Bir insanın yaşamını kendine söylediği ve kabul ettirdiği yalanlar mahveder.
Kendi elleriyle ördüğü duvarların arkasında, kendi yalanları ile oluşturduğu karanlığın içinde boğulur insan.
Çığlık çığlığa…
Sesini yalnız kendisi duyar, kendi yalanlarına kendisi inanır, herkesin inanmasını bekler.
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Masum yalanlar vardır,
Hani "yetişemediğin üzüme koruk demek" gibi..
Bir de "kurulmuş",
Belli bir amaca yönelik ve asla iyi niyetli olmayan yalanlar vardır!
"Tuzaklara çekmek" için,
İçini boşaltmak için,
Boşu "dolu göstermek",
Fakiri zengin bir geleceğe inandırmak için!
Proje yalanlardır onlar,
"Hile, desise" kaynayan içi...
Yüzyıllarca sürdürülür, mesela "siz soykırım yaptınız, cezasını ödeyeceksiniz" gibi!
Ve her projenin "yerli işbirlikçileri" vardır!
O yalanlara yavaş yavaş inandırmak, inanmayanları da ortadan kaldırıp etkisiz hale getirmek için!
Sanırım yeterince açık durum,
İnsanın kendine söylediği masum yalanlar hiç kalır "proje yalanların" yanında!
Tebrikler Önder Kardeşim..
Etkileyici ve akıcı
Kutlarım hocam
Saygıyla
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta