Çocukluğumu özlerim bilir misiniz?
Sevgiyi bilmeyen olursa aşık dediğim günleri
Çocukluğumu özlerim bilir misiniz?
Top peşinde koşarkenki halimi
Çocukluğumu özlerim bilir misiniz?
Masum masum gezdiğim günlerimi
Yol düştü gurbete, zerre kavuran çöllere
Rastladım orada cehennem denen yerlere
Kurban edilmiş çocuklar, görmeyen gözde gözlere
Sığdırılmaya çalışılıyordu tanrı, sonu olan şiirlere
Kumtaşından sütunlar, bedevileri karşıladılar
Ey Yıpranmış Ruhum
Sevgiye Sevilmeye Muhtaç
Nedir Senin bu Huyun
Bekar Doğdun Bekar Öleceksin
Sen Kimsin ki Kavuşasın
Susuz'un Tek Sulu Yeriydi Susuz Gölü
Artık Eryaman'ın Şanlı Bir gölüdür Göksu
Bilmem Yaratan Göklerinden mi İndirdi Suyu
Ey Beni Hor Görenler, Bir şey Başaramazsın Diyenler
Sizler Bu Metni Okumaya Üşenirken Ben Tarih Yazacağım
Sizler Gökyüzüne Bakamaz iken Ben Bulutlardan Size Bakacağım
İyi insan olmanın bedeli var şu dünyada
Yaptığın iyilikler cezasız kalmıyor mesela
Tam her şey yoluna girdi dediğinde üdeba
Öyle bir his ki, hayat sana kin kusuyor adeta
Deprem yıkamadı beni, el kadar kız mı yıkacak
İlk günden fırça kaydın bana
Kıydın sen bu tatlı cana
Ah şu halimden bir anlasana
Bu garipten ne istersin hoca
Masnuiyetindir oysa her talebe
Bu gönüllerde seviliyor olmak tek kıstas
Aşk dedikleri nezdimde kısasa kısas
Seninle edilememeli hiçbir kadın kıyas
Irak olsan da seni çok sever bu Kafkas
Biliyorum, sonunda kalacaksın bana miras
Mavi denizin üzerinde bir gemi gördüm
Sevdiğim bu gemi bizim gemimiz olsun
Binelim o gemiye, kaçalım buralardan
Kaçalım kötülükten, kaçalım buralardan
Geminin adı Titanik2 olsun
Ama bu gemi batmasın uçsun
Günler geçmek bilmez Ankara'da
Memleketim gurbet olmuşken şurada
Melum kızın yüzüne sövüp dursam da
Şu turist olmuş gönlüm hala onda
Metro geçiyor Kızılay'dan Eryaman'a
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!