İnsanoğlu doğaya armağan bir varlık
Doğa cömert davranıyor konuğuna
Ovasıyla, dağıyla, güneşiyle, suyuyla
Sev beni, say beni diyor kendince
Bazen eserek efil efil, bazen gürleyerek
Bazen ağlayarak, yağan yağmurla!
Sessizliğin melodisi
Ufukların en uç noktalarında
Gülümseyişler
Gerisinde olayların …
Anlaşılamayan sözler
Kırıcı davranışlar
Versailles adliyesi duruşma salonunda
Bir Fransız yargılanıyor
Bir Türk şaire yaptığı ırkçılık nedeniyle
Fransız jandarması bile Türk'ten yana
Basın ve izleyiciler merak ediyor kararı
Yargılanan Fransız suçlu
Günümüzde aşk tuzak bir kelime
Çok doluyum dokunmayın telime
Hep sevdim de ne geçti ki elime
Kapılmış gidiyorum duygu seline
Fazla söze ne gerek, gözlerimiz konuşsun
Yağmur bekler
Uçsuz bucaksız tarlalar
Nineler tespih çeker
Cennet yolculuğunda
Dargın süzülür kırlangıçlar
Aheste uçuşur leylekler
Uzun bir tatil gününün sonunda
Balkondan körfeze bakıyorum
Yorgun güneş yavaş yavaş batmakta
Bitkin de olsa durmak yok ona
Dönen dünya ile başı belâda.
Kırlangıçlar ötüşüyor uçuşarak
Üret, paketle, tüket
Sonra kalanı çöpe at
Bu durum ne yazık ki
Madde için böyle! ..
Alla pulla ver eline buket
Kızını mal gibi sat
Koç burcunun aslan yiğidi olarak
Geldin dünyaya nisan elli yedide
Büyüdün günden güne kalplere dolarak
Yattığın vakte kadar selvi dibine.
Kısacık yaşamında aşırı yoruldun
Yine bir temmuz günü hava sıcak mı sıcak
Akdeniz güneşi yine bıktırasıya cömert
Kuşların cıvıltısı doğal bir senfoni sunmakta
Uzun saçlı dilberin başı uçuk oğlanın omzunda
Piyangocu sahili kolaçan ediyor bağırarak
Seni suçlamıyorum ey can
Benim derdim kurbanla değil
Seni cahil bırakan sistemle
Senden beslenen iri göbekli
Karnı tok gözü aç çobanlarla
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!