Yazmayan kalemimle karalıyorum dolu sayfalarını
Aynalarda dahi gözükmem ben
Nasıl gördü gözlerin bu görünmez adamı
İskemlesiz evlerinden çıkan anneler
Gölgesinde arşa değen minarenin
Aç çocukları için feryat ederler
Havanın giderek kararmasından mıdır?
Bitap düşmelerinden mi bilinmez
Ay ışığının sessiz şahitleri
Yemin etmişler söylememeye
Karanlığın altındaki zevk iniltileri
Parıldayan yaldızlarla karışıyorlar geceye
Bir kaç damla kanın masumiyeti
Gözlerin çağırıyor ayışığını çığlık çığlığa
Bitmeyen günün ardında sana sığındım
Gece bulutsuz diye yağmuru yağmaz sanma
Bazen gözyaşlarında boğulur ölüm
Sana bakmaya dahi korkanken
Vaktin soluksuz mesaisinde
Daha kavuşamadan ne kaldı geriye
Sen benden ben senden kaçarken
Ay ışığı kavuşur mu hiç güneşine?
Beni senden ayıran korkunun esiriyim,
Sana bile nasıl tepeden bakıyor kibrim.
Aşkım için ağlamaktı tek yapabildiğim.
Rüyalardan başka ne kaldı bizden geriye?
Islat beni yağan yağmurda
Kapıyı çarp suratıma acımadan
Hani sen herkes hakkettiğini bulur derdin ya
Bana da hak ettiğimi verdi yaradan
Kapının eşiğinde sırılsıklam
Karanlık ve aşağılık o gece
Mum ışığının altındaki narin bedenin
Dökülüyor ağzından yarin o hece
Kalbim bu gece hiç olmadığı kadar serin
Ruhum arafta dostlarıyla şimdi
Boğulabilseydim keşke,
Döktüğün tuzlu yaşlarda geceleri
Şarkılar çalıyor duyuyor musun?
Geçmese de adın sana ithaf edildi.
En savunmasız olduğun anda
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!