Beni benden alan
Endamın.
İçimdeki huzursuzluğa gebe,
Siliniveren suretin.
Gel ki, gülün güzelliği
Mücessem ola...
Saçlarına misk i amber sürüne
Ağarp dökülmeden
Yüzü yüzüme değe
Solup toprak olmadan
Gözyaşı buselerle yuna.
Genç aşıklar bize öyküne.
Erguvanlar arasında
Bir gelincik
Oturur,
Üzerinde gelinlik.
Lüle lüle saçlarını sakınır.
Ürkek ceylan.
Suçlayıcı bakışların kusma üzerime
Ne olur.
Bu ipin bağını tutamadım
Elimden
Kaçıverdin hayal meyal aklımda kalan siluetindi yavrucuğum.
Seni korkularınla başbaşa bıraktığım için kahrolup
Gençlik gidip
Dizlerin titreyip
Oturur kalırsan anlarsın
O zaman ben bir hiçmişim.
Hazineyi cec etmişim.
Bükülmez sandığım bileğim
Bir zamanlar meydan okurduk,Avrupa içlerinde,
Şimdi
Özenir olduk kokuşmuş kültürüne.
Utanır olduk,
Kimlikten
Ve de benlikten.
Cam gibi hüsnüne tutulmuşken
Gül tene kıyabilir miyim.
Bal kaymak göğsün kokusunu almışken
Bir murat mı istemişim.
Doğmak ölmektir
Ölmeyi kabullenmek
Sen doğdun,
Sahibin biz miyiz sanki.
Emanet olduğunu bimez miyiz?
Deme,bu neye öfkelenir!
Döner dünya,dolar boşalır bir solukta.
Bir girdap gibi yutup hapseder seni
Mezar.
Soğuk duş etkisi yapar sorular.
Desen ki; haber yok öteden,öteye gitmeden.
İdrâke kapanmadıysa zekân,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!