Dağlar,yükü ağır devler.
Ancak koynunda beni saklar.
Gerisin geri kaçarken kovalarım karlı tepeleri,zirveleri.
Laleli,sümbüllü,kekik kokulu sevgilileri ordadır gözümün güverdiği; gönlümün üveyiği.
Bir belde düşünün ki
Payıtahtın saraylarına
Hep ordan gitsin
Güzel sultanlar.
Fatih'in, Yavuz'un, Sultan Süleyman'ın yarı mayası Elbistan.
Ellerden değil kendimden bile
Lale sümbülden,börtü -böcekten kıskanırım..
İstemem hiçbir şey senden gayrı
Fettan bakışlım eyletme figan.
Yaşar mı insan eşsiz,evlatsız.
Sözlerimiz bir kurşun,
Bakışlarımız bir hançer gibi.
Anladım gönlünde yerim olmadığını
Dünya bize dar mekan.
29.12.2011
Pervanesi olmuşum gül gülzarımın.
Divanesi olmuşum aşk yolunun
Peşinden koşup boşa mı yoruldum.
Çalımına yandığımın.
Hücrelerim ismini sayıklıyorken,
Endamın nefesimi keserken,
Tutkunun alevi küllerimi savururken,
O fani sevgiliçin
Gece gündüz
Kahretsin!
Kalabalıklar bana düşman
Gönlüm yaralı bir aslan
Bir yosmanın peşinde
Beni bu derde düşüren
Derde ver derman.
İşretten,eğlenceden ben anlamam
Güzel Ceyhan'ın kıyısına
Azıcık geldim soluklanmaya
Ey çiy tanesi
Ses ver
Hangi kovuğa yazdımdı ben
Muhayyilen alır mı
Sevdayı
Kim kıyar cana canana
Neyleyim gururla savaşmayan nâlânı
Maziye dalmak kader olmuşken
Yavuzhan diyarı,ecdadımın yadigârı.
Zamanın eskitemediği,
Dulkadirlinin başkenti.
Saraylara sultanlar salan Elbistan..
Sana kurbandır can.
Anadolu’mu besleyensin.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!