Bir kere
Dili amana getirilmiş içimin hezimet şivesi
Sen,zamanlı zamansız
Zehirlersen zehir zümrelerimi
Ne çıkar
Ne çıkar
Ölet bir can mı bedenimden
Hayır
Zaten karamsı döşemidir bakışlarım olsan da
Hani olmasan da bu müstesna
Yaşım ölümden genç
Günhar yamacında gün geçtikçe
Gençleşir yaşam ömrümün ayasında
Hani sen olmasan da
Yaşarım galiba
Şimdi nefesi kör düğüm
Soyut bir yumruk gibi soluduğum içimden
Gel ve al cesedini
Hadi gel,gel ve al diyorum
Nakşı yanmış küllü,loşlu zamanımdan
Yüzüme perver sırtının yakıntı ibrelerini
Hakikati bilememişim,körmüşüm
Ve bu son söylençlerimde körmüşlügüne olsun
Evelce evelce bu belliydi zaten
Ödem toplatan ötelerde duruşun
Ardından en çok
Melül melül dökülüşünü izlerim
Asalı bir karanlığa yaslanmış gölgemin
Penceremin karanlığına çarpan
Kör yarasalarla söyleşirim en çok ne çıkar
Sen git git ve sal ölüm keskisi nefesini
Azar azar yontunan taşlara tapan kör insanların nefesine
En çok ardında
Kapı gıcırtısızlıkların ardında
Süretimi dökerim apak aynanın karanlık sığınağına
Zaman en çok
Dişini biler bilediği kadar
Gamgahar ömrümün ayasına
Sen git
Nefesi kör düğüm
Soyut bir yumruk gibi solurum
Ne çıkar
2006
Ahmet AktaşKayıt Tarihi : 4.5.2007 15:27:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!