Gönül tezgâhında gergef dokurdum,
Şimdi halı değil, çulu bulamam.
Has bahçede bülbül gibi şakırdım,
Gayri gülü değil, çalı bulamam.
Derdimin üstünü dertle bürüdüm,
Gençlik elden gitti, işte çürüdüm.
Kırk beş yıldır yandan çarklı yürüdüm,
Ayaktan vazgeçtim, kolu bulamam.
Hanem viran oldu kaldı örenler,
Halime acıyor beni görenler.
Yârim için Mecnun oldum erenler,
Leyla’mı yitirdim, çölü bulamam.
Dünya neye gebe, nedir bu sancı?
Han’ın sahibi kim, nerede hancı?
Herkesin kendince vardır inancı,
Ne yazık erdemli yolu bulamam.
Bütün insanlarla barışam, dedim,
Ben kendi kendimle yarışam, dedim.
Güruhi Naci’ye karışam, dedim;
Tanrı’yı buldum da, kulu bulamam.
Bindebir’im güzel kelâm eylerdim,
Muhabbete girer, umman boylardım.
Sazımı ustaca çalar söylerdim,
Perde şöyle dursun, teli bulamam.
24.03.2008
Ozan BindebirKayıt Tarihi : 29.10.2008 20:46:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
İnsanların sakatlığı yapamadıkları işe orantılıdır diye düşünüyorum. Sakatlığın en kötüsü düşünce özürlü olmaktır. Bir yakınımın, benim ayağımdaki sakatlığı kastederek beni rencide etmesi duygularımı kabarttı ve bu şiire vesile oldu.

Şiirin başlığı şiiri yeteri kadar tanımlıyor.
Açık bir şekilde şiirin ikinnci bölümün üçüncü
mısrasında kırkbeş yıllık sağlık eksikliğinin
mücadelesini verdiğini anlatıyor Ozan BİNDEBİR.
Kendisinde var olanları iyi değerlendirmesine
rağmen elini attığı her şeyin önüne geçilmesine
*Yakınan* bundan dolayıda *Dert yakınmakta*
ozan BİNDEBİR. Salt bireysellikten ziyade
kişilerin aynı durumda olmamaları ise mümkün
değildir. Şiirdeki asıl konu budur.
Yine her zamanki gibi ustaca dil kullanımı ozan
BİNDEBİR'in (Yüksel KILIÇ) yerini belirtmektedir.
Güzeldi.
Şefik KÖROĞLU
TÜM YORUMLAR (1)