Ona dün o fotoğrafta baktığımda ilk kez anladım, aşikardı içindeki çizikler,
Tam o anda, beni de içine çekti yılların arkasına gizlenen gerçekler,
Bir anda büyümüş bir budala gibi hissettim kendimi, nemlendi gözlerim,
Neresine dokunsam fotoğrafın oram sızlıyor, sanırım yakınlaştı gidenler,
Ölüm haktır eyvallah, lakin bir türlü inanım gelmiyor dostumun bu tükenişine,
Hasretliği düğüm düğüm etmişti sanki boğazını, usulcana gitti, çekine çekine,
En son, iki damla yaş süzüldü yanağına, hayırsız dedi sanki mırıldanırken,
Bir hayattan, bir hayata seslendi sanki, ölüm bile kara çalamadı ak yüzüne
Yapraksız çınar gibiydi son zamanları, sessi ve sakin, lakin kederli,
Her zaman noksan etmişti sanki kısmetini Mevla, huzursuz ve esef 'li,
Her türlü serencamını yaşadı şu kısacık ömründe bu hayasız dünyanın,
Hiç keyifli olmadı biçare gönlü, göçmen ıslığı gibi ufuksuzdu yüreği.
Ömür, sırtında git gide ağırlaşan bir hançer gibiydi sanki keskin zamandan,
Bir akşam kızıllığıydı usulca battı gözünün feri, öylece üvey gitti hayattan,
Çınar gibi dediğim dostumdu, ölüme dahi ense çekerdi, elini kanatsada eceli,
Sana ne gerek tecelli Hüseyn, baksana, bu kelepir hayatın kefeni bile yalandan.
Aşıklıoğlu
Hüseyin 10-09-2021
Kayıt Tarihi : 23.1.2022 14:47:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!