Şehrin derin bir uykuya daldığı saatlerde yüreğimin kalemiyle yazıyorum bu satırları. Varlıkla hiçlik arasında bir yerde yorgunluktan bunalan zihnim seninle çare bulmaya çalışıyor. Var oluşun bütün satır aralarında sen varsın. Hangi tez ispat edilmiş olsa, ya da hangi giz çözüme kavuşsa en karmaşık anda bile sen çıkıyorsun ortaya. Bütün bir evren senin varlığınla anlam buluyor.
Yokluğunu asla düşünemiyorum bile.
Sen bir yağmursun, ben toprak. Ortak meyvemizdir aşk..
Geceyi soğuk bir yorgan gibi çektim üstüme. Karanlığın dehlizlerinde sensizliği soluyorum. Ama sen yoksun, ruhumu ısıtacak nefesin yok.
Lambayı yaksam yine olmayacaksın. Işık hayallerimi çalacak. “Aşk ortak anılarla beslenir” demiştin ya; ortak anıların harmanlandığı bir karanlıkta sensizliği senle yaşamak istiyorum.
Şehrin bütün ışıkları sönmüş, bütün kaldırımlar ürkütücü bir sessizliğe gömülmüş. Yalnızca sarhoş naraları duyuluyor izbe köşelerde. Sensizliğe kadeh kaldıranlar, yine sensizliğe öfkelerini kusmakla meşgul.
Cevapsız sorularla kahretme beni
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.