Yakarışlarına sal günahlarını

Yandığın değilse hazanları
Yüreğinin
Yağmuruna ne gerek var ki göğün...
Işığına muhtaçsan eğer yakarışların
Atabilirsin gönlün maveralarına
Özgürce adımlarını...
Anlarlar ayrılık vaktini turnalar gibi
Soğuğa vardığında sonbaharlar...
Yaprakların göç vaktidir artık
Firaklara bırakıp susuzluklarını...

Bağlamın koptuğu değilse köprüler
Tutunmaya çalıştığın kelimelere koş...
Belki vakit çok geç
Belki çok erken...
Ömür dediğin çizgiler
Sıratın değil mi oysa?
Düştüğün
Ya da kurtulduğun...
Kıldan ince
Kılıçtan keskin
Kalışlara...

Sandığın değilse hakikatleri
Sonsuzluğun
Tutunamaz göklerde uçurtmaların...
Rüzgarına muhtaçsan eğer hazanların
Yakarışlarına sal günahlarını
Sal ki
Gözyaşlarında yunasın...