Yakarış.... Şiiri - Fatma Alageyik

Fatma Alageyik
324

ŞİİR


19

TAKİPÇİ

Yakarış....

Yakarış...

Yak beni aşkın ile, yakıp kül eyle Mevlâm
Gönlüm seninle yansın, yana yana kor olsun.

Dostluğuna tabi kıl, beni eyle divane
Bu dertli elgin kulun, bir tek sana yar olsun.

Beytullah hürmetine ört bütün kusurumu
Daru's-Selâm Cennete yerim yurdum var olsun.

Nolur Rahmetinle sil,dağ gibi günahımı
Savrulsun alsın yeller, yağmurda buhar olsun.

Şu nefsimle aramdan, bir cihat nasip eyle
Engel olmasın bana, közden beter har olsun.

Yarın mizanda gönder kitabımı sağımdan
Şad eyle bu fakiri, mutlu bahtiyar olsun.

Geldi gitti gençliğim, ömrüm iflas içinde
Ferahına kavuştur, ki yüzüm ahar olsun.

Tüm dallarım kurumuş, artık kırılmak üzre
Yeşert yapraklarını, yeniden bahar olsun.

Düştüm derin kuyuya, al götür şâhikaya
Yarın yüce divanda, ruhum iftihar olsun.

Sahranın ortasında, susadım rahmetine
Gönder bir damla ya Rabb, artık ilkbahar olsun.

Çığlıklarım derinde, feryad figan ediyor
Sesimi arşa duyur, melekler izhar olsun.

Nefsim peşinde giderken , geceler esir aldı
Aç gönül penceremi, tan vakti sahar olsun.

Yusuf'una ağlayan, dertli Yakup gibiyim
Kurtar beni zindanda, gözlerim mazhar olsun.

Kelimullah'in gibi, çağır sina dağına
Kıskansın hain iblis, öfkesinden hunhar olsun.

Affına geldim Rabbim, boş çevirme kapından
Bana doğan günlerim, hep Nısfünnehar olsun.

Fatma Alageyik..

Izhar; açığa vurma, belirtme, gösterme.
Nısfünnehar öğle güneşi
Sahar; seher vakti
Izhar; açık belirtme
Ahar; cila pak
Kelimullah; Allah'ın konuştuğu kişi(Hz Musa)

Fatma Alageyik
Kayıt Tarihi : 4.1.2025 07:01:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Cihat Şahin
    Cihat Şahin

    Allah, bizden yanmamızı değil, emrine uyup, yasaklarından kaçarak iki cihanda da mesut bahtiyar olmamızı ve cehennem ateşinden azad olmamızı ister Fatma kardeşim.

    "Aşk", tabiri Kur'an'da ve Hadislerde geçen bir tabir değil, tarikatçıların sonradan uydurup İslam'ın içine soktukları gayr-i Şer'i, gayr-i ilmi, gayr-i fıtri ve gayr-i akli bir tabirdir. Allah'ın kitabında ve Resulullah'ın hadislerinde geçen tabir Muhabbet ve Hub tabirleridir.

    Rabbimiz bizden, deli divane olmamızı değil, akil ve tefekkür ehli olmamızı istiyor Kardeşim. Zira, deli divaneler dini tekliflerden muaf olan yani dini olmayan zavallı kullardır. Lütfen divane olmayı değil, ehl-i tefekkür, ehl-i tedebbür ve ehl-i tezekkür olmayı dileyin.

    Peygamberlik müessesesi son peygamber olan Muhammed-a.s- ile sona ermiştir. Onun için Musa Nebi gibi muamele görmek mümkün değildir. Zaten bize, Allah son hak kitabında nasıl bir mü'min olmamız gerektiğini enine boyuna anlatmıştır. Yeni bir vahye ihtiyaç olmadığı gibi, bu artık mümkün de değildir.

    "Arş", çokların zannettikleri gibi gök katmanlarının en sonuncusu değil, Allah'ın kainatın üzerine kurup, üzerine kurulduğu bi-misal tahtının adıdır. Onu sekiz melek taşır ve onun yanına ancak orada görevli melekler ve Allah'a kainatın içinde olup bitenleri anlatan melekler yaklaşabilir.

    Hayırlı imtihanlar olsun inşaallah.

    Cevap Yaz
    Fatma Alageyik

    Selamün aleyküm değerli hocam, öncelikle ilginize çok teşekkür ederim memnun oldum, mesajınıza geç cevap verdim mazur görün vaktim olmadığından dolayı..

    Allah razı olsun güzel aydınlatmisiniz,
    Lâkin bakara süresinde. (Yüzlerinizi doğu ya da batı tarafına çevirmeniz iyilik değildir. Asıl iyilik; Allah’a, âhiret gününe, meleklere, kitaplara ve peygamberlere inanan; malını sevdiği halde akrabasına, yetimlere, yoksullara, yolda kalan gariplere, dilenenlere, hürriyetine kavuşmak isteyen köle ve esirlere veren; namazı dosdoğru kılıp zekâtı ödeyen; antlaşma yaptığında sözünde duran; sıkıntı, darlık, hastalık ve şiddetli savaş zamanlarında sabredenlerin yaptığıdır. Kulluklarında samimi ve dürüst olanlar işte bunlardır; gerçek takvâ sahipleri de yine bunlardır.)

    Bunun üzerinde durduğun zaman aşk ihlas (İman ve ihlâs, manevî hayatımızın temeli, özü, vazgeçilmez esaslarındandır. Allah'a inanmak, teslim olmak, rızasını kazanmak, memnuniyetine ve muhabbetine vâsıl olmanın sırrı ihlâsla ölçülür. İhlâs öyle bir iksirdir ki ölçüsü, tartısı kalbin içindeki niyette, kasıtta ve tercihte gizlidir)

    Benim yakarışim bundan ibarettir,
    Nuh aleyhiselama deli lakabı takmışlardı, hz Musa'ya ve isa'ya köle deyip
    Kölenin uydurduğu din diye üstüne yürüdüler,
    Heleki peygamber efendimizin s.a.v neler neler çekti,
    Aslında yazacak çok şey var Sadece küçük bir hatırlatmaya çalıştım,
    Aman Varsında o yolda aşk ile deli divane olalım, yusu'un dediği gibi.
    Rabbim onlara yüklediği yükü bizede yükletmesin, biz aciz kullarız malesef kaldıramayiz,
    İlgi ve alakanız için teşekkür ederim selamlar saygılar hocam..

TÜM YORUMLAR (2)