Yaslamış sırtını koca Sorgun'a
Böyle nazlı nazlı bakar Mükremin
Meydan okur gibi onca yıllara
Bizleri kendine çeker Mükremin
Yürekte sevgisi artar eksilmez
İçinde yaşayan değerin bilmez
Uzak kalanların yüzleri gülmez
Gurbette ciğeri yakar Mükremin
Topkayadan şöyle seyret bi köyü
Böyle sessiz kalmak söyle ne deyi
Kokla çiçekleri kokla iğdeyi
Miski amber gibi kokar Mükremin
Şen günler geçirdik bazan da acı
Çok suyunu içtik senin helvacı
Maziden el eder bize yılancı
Bizi o günlere sokar Mükremin
Hasret dumanıyla gözüm kararır
Ne çetin hicrandır benzim sararır
Nefessiz kalırım göğsüm dararır
Sensiz gurbet beni sıkar Mükremin
Seyrettim yüceden benimle ağlar
Kaderine küsmüş üzümlü bağlar
Sitemle coş eder, hüzünle çağlar
Dertlerin arkında akar Mükremin
Cana şifa veren suyumuz orda
Hoşgörü tevazu huyumuz orda
Bir ömür tüketmiş soyumuz orda
Aklımızdan nasıl çıkar Mükremin
Duası makbuldür arş-ı âlâya
Sabırla şükreder gelen belaya
Gurbet elden davet eder sılaya
Çağırıyor teker teker Mükremin
Bazan gelir hayaline düşüne
Ancak seni seven düşer peşine
İlkbaharda tepelerin döşüne
Renk renk çiçekleri takar Mükremin
Dile gelir kalem, ilham gelince
İnsan huzur bulur yüzler gülünce
Şenol ŞENER vade dolup ölünce
Gözüne toprağı eker Mükremin
Kayıt Tarihi : 10.5.2022 16:31:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!