Masum; çok masum bir ceylan gibi
Mahzun bakışların,
Bir ırmak kenarında ürkütücü sessizliğin
Yürüyen doğanın ses tellerinin,
Boğulan kaplan haykırışı sarsıntılarında
O ürkek kaçışların.
Yalnız; çok yalnız koşarken gönül sahillerinde
Acımasız avcıların önünden sessizce.
Yıldızsız bir gökyüzünden
Tan kızıllığına uzanan koridorda
Sevdaların gün doğuşuyla kesiştiği noktada
Buluştuk; karanlığın özgürleştiği saatlerde.
Özgür; çok özgür günlerinin tutsaklığında
İlmek ilmek düğümlenmiş kaderinin
Gülmeyen yüzünde,
Fırtınaya tutulmuş yakamoz pırıltılarında
Şaşkın ve çaresiz...
Ne yıldızlı gökyüzünü görüyordun
Ne doğan güneşi,
Zerdüştün yaktığı ateşte kavruluyordun
Ve sen bu ateşte eriyordun.
Bir damla su gibi düştüm ortasına
Yangınlarının en harlı deminde,
Hayallerine uzandım ayışığının şavkında.
Masum; çok masum bir ceylan gibiydi
Mahzun bakışların,
Yakamozların o masmavi denizinde
Ürkek ve yüce bir aşkın
Sevgiyle büyüyen sahillerinde...
Ahmet TIĞLI 17.12.2006 (Sevgi Merdivenleri)
Ahmet TığlıKayıt Tarihi : 18.12.2006 10:08:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Yakamozların o masmavi denizinde
Ürkek ve yüce bir aşkın
Sevgiyle büyüyen sahillerinde...
Ahmet TIĞLI 17.12.2006 (Sevgi Merdivenleri)
Çok güzeldi kutlarım sizi
Ürkek ve yüce bir aşkın
Sevgiyle büyüyen sahillerinde...
anlatımı çok hoş bir şiir tebrikler..
TÜM YORUMLAR (3)