1/6/1962 AvşaAdası/Balıkesir
Aşk yalnız bir tanrıça
yaralı ama mağrur
yalnızca
tutkularını yaşayan
bazen
ölü bir yosun gibi
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
yorgun bir günbatımında
yeni doğan gece gibi titremek
yıkanmak yakamozun tuzunda
ve kaçak mülteci gibi
umuda açmak yelkenleri
henüz
adı konmamış ayrılıkları
göze almak belki de
güneşin terk ettiği akşam üstleri hüznü
tenlerin yakıcı izleri avuçlarında
sızıp kaldığı yüreklerde
mesken tutmuş ayazlar
----
Yalın ayak yürüdüğümüz gün çiçekleri üzerinde her gece yaşamak türküleri dolarız dilimize ve dilimizde eski bir türküdür. Bacalarında mutluluk tüten hüzün mevsimlerinde korku karanlığın ikizi gibi gülümser durmadan, uykusuz bir kandil gibi. Sonsuz soruların yağmur çisentileriyle baharları beklerken masalcılarla dost olur, göçlere vurduğumuz yüreğimize sevdayı çağırırız. Aşk fısıltılı bir sessizliktir, gökleri dar eder sevilerimize. Her renk kendi çizgisinin esiridir, sonsuzluğu kendi içinde saklayan, hiç erişilemeyen bir düş perisidir...
Tebriklerimle
yüreğinizden sevginiz eksilmesin hiç..
'aşkadır aşıklığımız' demiş şair..
Çok hoş...
Bu şiir ile ilgili 3 tane yorum bulunmakta