Dilek
Kalemi kağıdı, koydum masaya
Özenle döşedim, düşmem tasaya
Kalbi dilekçemi, verdim postaya
O yüce makama, gitsin isterim
Dillenir oğul
Sokağın seyranı gerçekçi haldir
Emmili dayılı kollanır oğul.
Feleğin mezesi gariban kuldur
Tabağı boş kalsa dellenir oğul.
Dinle Yiğidim
Durmadan çalışıp, döksende teri
Sofrada sıra var, şöyle yiğidim
Yanaşmak istesen, derler bas geri
Karunlar doysunlar, öyle yiğidim
Divana Kalsın
Zan ile san ile hadsiz yerenler
İntizar eylemem divana kalsın
Kötü söz söyleyip yürek yaranlar
İntizar eylemem divana kalsın
Tanrıyı kızdıracak, ne yaptınız dediler
Biz bizi kandırdık, aldattık diyemedik ki
Sayınlar, muktedirler, tıka basa yediler
Biz bize türlü madik attık diyemedik ki
Dolar
Hasretin çekerim,yokluğun acı
Uzaktan baktıkça gözlerim dolar
Sen nasıl fettansın oldun baş tacı
Muhabbet eylesem sözlerim dolar
Düğün yeri
Aya merdiven kurdum, suyoluna çevirdim
Jüpiter yollarında, koca çamlar devirdim
Marsa çarpmamak için, ıslık çalıp uyardım
Çolpana gidemedim, adresi yanlış vermiş
Dünden Güne
Durmadan överiz yılan çıyanı
Israrla yanlışta duran bizleriz
Dost diye belleriz kuyu kazanı
Değersize değer veren bizleriz
Dünyanın şaftı
Eyvah dünya şaftın bir hayli kaydı
Ar edep damarı çatladı gitti
Her işe bir kılıf bıktırıp baydı
Ar edep damarı çatladı gitti
Ebruli
Yığınların içinde kimsesizler şehrinde
Düşe kalka yürüyor tavırları ebruli
Bazen boz bulanıktır bazen kendi halinde
Düşe kalka yürüyor tavırları ebruli
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!