Yahya Kemâl Beyatlı - Münir Nurettin Seçuk

1.
Yahya Kemâl BEYATLI, Münir Nurettin SELÇUK
Mûsikî deryâsında, erişilmez bir doruk
2.
BEYATLI söz üstadı, SELÇUK ses-saz üstadı
Birlikte târih yazdı, tevâfukla vuslatı
3.
Mâziden âtiye dek, şiirleri köprüdür
Nesilden nesillere, nakledilen öyküdür
4.
Dört aruz’cu içinde, en meşhur bir güftekâr
Şarkı türkü gazelde, o şânlı bir bestekâr
5.
“Azîz İstanbul” derken, duyguları coşturur
Yükselen perdelerde, rüzgârları susturur
6.
“Bir tatlı huzûr ile”, Kalamış’tan yol alır
Unutulmaz sedâsı, her dem kulakta kalır
7.
“Dönülmez akşamın” der, rindlerin akşamıyla
Dile gelir nağmeler, bir Segâh makamıyla
8.
“Çepçevre bahâr içinde bir yer gördük” derken
Muhayyerle seslenir, sakın sanma ki erken
9.
Endülüs’te ki raksı, “Zil, şal ve gül” anlatır
Kürdîli-Hicazkâr’la, yeniden hatırlatır
10.
Sessiz gemi kalkarken, limandan yavaş yavaş
Gizemini bilenler, oldular her dem sırdaş
11.
“Süleymaniye’de bir, bayram sabahı” günü
Şâhit olan unutmaz, o ilâhi düğünü
12.
“Koca Mustâpaşa” ki, canlanırken gözünde
Asırların rûhunu, her ân yaşar özünde
13.
Üsküdar’la Çamlıca, gönlünde aşkı başka
Boğaziçi Adalar, sedâlanır bambaşka
14.
Rindlerin ölümüyle, biraz hüzün verse de
Gerçeğin ta kendisi, buruk hüzzâm bir beste
15.
Şâir yazar diplomat, susmayan bir nefesti
Hocaların hocası, ve büyülü bir sesti
16.
Şimdi her iki üstad, sonsuzluğa dalmışlar
Hoş sadâyla yükselen, âvâzları salmışlar