Yağmuru Sevmiyorum Şiiri - Yorumlar

Selma Doğan
189

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

YAĞMURU SEVMİYORUM

Yağmur yağdığında
Vurur her damlası
Yüreğimin ta derinliklerine
Ürperince anlarım yaşadığımı
O an hafiften bir tebessüm belirir dudaklarımda.

Tamamını Oku
  • Muzaffer Akın
    Muzaffer Akın 19.06.2011 - 11:31

    Yağmurlar, doğacak güneşin gebe halidir..belirttiğiniz gibi ve rahmet herşeye kadirdir.Ümit bizim ekmeğimiz.

    Yüreğine sağlık şair'e.

    Saygılarımla.

    Cevap Yaz
  • Sevgi Özkan
    Sevgi Özkan 08.05.2011 - 02:40

    Yağmuru sevmiyorum demekle bir yandanda buzları eritmesi için yardım bekler yürek yağmurdan...
    oysa ne üşüten nede ıslatan yağmur değildir bilirde bir suçlu lazımdır,o da yağmurdur işte,oysa asıl insanın içini üzşüten dökülen göz yaşları değilmidir yüreğe düşen her damla göz yaşı,bir gidişin yasının izlerini bırakmazmı yüreğin yerlerinde adım adım...
    ama yinede umut...
    işte o yüzden her yağmurun ardından bilirde gökkuşağının çıkacağını bu yüzden baharla özdeşleştirmiştir yağmuru şaire....
    hayat gibi işte mutluluğa giderken dikenli yollarda ayaklarımız kanar bazen...
    yüreğimizde gerçek sevdaya giderken ağlar bazen...
    sonramı güneş açar gökkuşağı çıkar sevenler mutlulukla erir güneşin sıcaklığında...
    yeter ki umutları yitirmeyelim...
    Kutluyorum Sevgili Selma hanımı,can ablamı...

    Gerçek Dostlar Birliği....

    Cevap Yaz
  • Mustafa Bay
    Mustafa Bay 02.05.2011 - 19:34

    ŞİİR : YAĞMURU SEVMİYORUM
    ŞAİRE : SELMA DOĞAN
    BİÇİM/KURGU: SERBEST ŞİİR
    TEMA...: Yağmur imgesinde 'sevgiye değerini vermeyenlere sitem..'
    Şaire yağmurla birlikte 'baharı, baharın ruhta ve bedende uyandırdığı' değişimi yaşıyor önce... Seviyor 'yağmuru, yağmur gibi içine işleyen' naif duyguları... Ve soruyor öyle anlarda kendisine ne olduğunu?
    O duygularla kalbini açmak istiyor seven gönüllere... Tatmak istiyor sevginin bütün renklerini... Hayata küsmesine, kendisine eziyet etmesine rağmen... İşte o zamanda 'sağanak bir yağmur gibi' iniyor ne varsa üstüne.. Sevmeyi beceremeyenlerce delik deşik edilen gönlü fırtınalara tutuluyor... Yağmurlar işkence oluyor yaşananlar anımsandıkça...
    Şiirin bu bölümlerini okurken, bir şiirim düşüyor benimde aklıma... 'Yağmurlara Küskünüm' başlıklı şiirim... Oysa bende çok severim yağmuru... Hele bir pencere ardından sesini dinlemeyi.. Yıkayıp arıtmasını kirli olan ne varsa... Ama öyle anlar geliyor ki, küsebiliyor demek ki insan yağmuralara, hatta sevmeyebiliyor... Tıpkı şaire gibi...
    Yağmurla şairenin arasına giren sorunun nedeni, şu dizelerde gözler önüne seriliyor apaçık...

    'Defalarca acırsa canın
    Defalarca sen sever de sevilmezsen
    Ölmüştür bil ki hislerin.
    Ne yazık ki,
    Çok geç fark edersin...

    Avazın çıktığı kadar bağırsan
    Yumruklasan hayatı
    Kim duyar ki sesini
    Yine kendine, yüreğine dönersin...

    Yağmur istediği kadar yağsın
    İsterse iliklerime kadar ıslatsın beni
    Sadece üşüyorum…

    Yüreğim çoktan buz tutmuş.
    Yağmur eritir mi bilmiyorum...

    İstediğin kadar yağ yağmur
    İstediğin kadar ıslat beni
    Ben yine de seni sevmiyorum…'

    İşte 'defalarca acıyan/acıtılan' bir can, sevipte sevilmeyen/sevmesini bilmeyenlerce kanatılan bir yürek var ortada... Kapanan 'baht' gibi... Kapanan bir havada, biteviye yağan yağmurlarla özdeşleşiyor bu duygular...
    Finale gelindiğinde şu dizeler 'umut' saçıyor herşeye rağmen...:
    'Az da olsa bir ümit var içimde
    Yağan her yağmurun ardından
    Yine de doğacak güneşi
    Sabırla bekliyorum..'

    İşte yaşama tutunmanın, bütün olumsuzluklardan bir şekilde kurtulmanın ifadesi bu dizeler...'Doğacak bir güneşi' beklemek umutla... Sevecek, 'ısıtacak' bir gönüle kavuşmak bir gün, belkide...
    Serbest şiirin rahatlığı, imgeleri, hissedileni sınırsızca ifade edebilme özgürlüğü çok güzel kullanılmış şiirde... Dili, anlatımı gayet sade, anlaşılır ve samimi... Okuyanda buruk bir tat bırakıyor şiir...
    Selma Hanım'ı yürekten kutluyorum... Haftanın Şairi/Şiiri olarak başarılarının devamını diliyorum... Şiir tam puanla listemde olacaktır...
    Sevgiler, saygılar sunuyorum Selma Hanım...
    Mustafa Bay 'GERÇEK DOSTLAR BİRLİĞİ'

    Cevap Yaz
  • İbrahim Kavas
    İbrahim Kavas 02.05.2011 - 18:54

    Yağmuru seyretmekten mutluluk duyan biri olarak bu yönünü düşünmek aklımın ucundan bile geçmemişti şimdiye kadar.meğer yağmur damlaları bazan dondurup azap ta verebilirmiş.pırıl pırıl damlacıklar,kalpte yaralar açan buz tanecikleri de olabilirmiş.Aklıma çocukluğumuzdan beri dinlediğimiz bir şarkı geldi.Bundan sonra dinlerken bir başak düşüneceğim artık.
    Bu yağmur seni benden alıp götüren yağmur
    aşkımızı sel gibi silip süpüren yağmur
    her damlada kahrettin hayatımı mahvettin
    seni nasıl kaybettim ahh.

    Duygu yüklü şiirinizi ve yüreğinizi kutlarım.

    Cevap Yaz
  • Hikmet Çiftçi
    Hikmet Çiftçi 01.05.2011 - 23:48

    HAFTANIN ŞAİRESİ “SELMA DOĞAN - YAĞMURU SEVMİYORUM” ŞİİRİNE YORUMUM.

    ********************
    HANGİ BAHAR…

    Ağaçlar çiçek açmış, altında bir can…
    Toprak çimen yeşiline bürünmüş, üstünde bir insan…
    Hafif bir rüzgârın, ayaklarının dibine kadar sürüklediği bir poşetin hışırtısına kadar kendinden geçmişken…
    Bir anlık ürpertiyle kendine geliyor birden…
    Yeşiller içinde salınan onlarca renkli libaslı, ince endamlı, mis kokulu çiçeklere nazire yaparcasına aralarında oynaşan küçük kuşlar…
    Sanki onlarla oynaşıyor, onlarla işmarlaşıyor gibi kafalarını, kanatlarını oynatmadalar.
    Dallara konup çiçek çiçek konuşmaktalar. Renkli, cilveli, hoş sedalı, güzel edalı…
    ….
    Bir şeyleri hissetmek lazım, bir şeyleri yaşamak…
    Bir şeylerin varlığını anlamak lazım, yaşadığının farkına varmak için…
    Bir bank üzerinde oturan dalgın adamın, daha doğrusu hayattan o an kopmuş, içinde olduğu ortamın, güzelliklerin, baharın farkında olamayan adamın kopması gibi uzaklaşmış şaire de hayattan bir müddet.
    Gerçekten de öyledir hayat. İçinde olduğumuz zamanın ve mekânın çoğu zaman farkında olamayız.
    Hep sıcak olsa; hiç ses olmadan, yaprak kıpırdamadan zaman ilerlese; hiçbir engele uğramadan, dümdüz yatağında şırıltısız bir ırmak aksa zamanın geçtiğini anlayabilir miyiz?
    Monoton bir akış, tekdüze bir tükeniş…
    İnsana ne kadar anlamlı gelir ki…
    *
    Şaireyi de aslında hayata bağlayan yağmur damlalarının varlığıdır, canlılığı, hareketliliğidir.
    Kendine getirmektedir, tene vuran her damla…
    Ruhunun derinliklerine işlemektedir, serinletmekte, üşütmektedir hislerini…
    Kendine getirmektedir, o hafif serinlik ve baharın yumuşaklığı…
    Tebessümün ılıklığı belirmektedir aynı güzellikte şairenin dudaklarında.
    Baharı hissettiren bir damla…
    Hayatın kendisi, zamanın kendisi, şairenin kendisi olmuştur artık, o anda…
    *
    Kim bilir, kaç kez durmuştu hayat şaire için.
    Kim bilir, kaç kez vazgeçmiştir zamandan ve yaşamaktan…
    Baharı olmayan gönül durgunluğuyla kim bilir, kaç kez hesaplaşmış; kim bilir, kaç kez kavga etmiş, duvarlarını yıkmış; söktüğü her bir taştın boşluğundan kim bilir, oluk oluk nice kanamalara maruz kalmıştır…
    *
    Senede bir gün…
    Senede sadece bir güne bile razıdır şaire, baharı yaşamaya…
    Razıdır, kalbinin bütün kapılarını açıp baharın güzellikleriyle fısıldaşmaya…
    Yağmur akıştır aslında, canlılıktır…
    Yaşamanın bir belirtisi, bir emaresidir aslında…
    Ama ne hikmettir bilinmez, şairede çok olumsuz bir anın hatırasını canlandırmakta. Sanki düşen her damla kendine getirirken şaireyi, bir taraftan da ne varsa sevgi adına, ne varsa güzellikler adına ve hayat adına hepsini, her şeyi silip süpürüyor yüreğinde…
    Sanki görünmez bir el oluyor düşen damlalar ve yok ediyor ümitleri, sevgileri, bütün hayalleri…
    Sevgi ülkesini tarumar ediyor, tüketiyor arzularını, isteklerini…
    Kendi adına ne varsa bir anda hepsinden korkuyor..
    Ürküyor ve kaçıyor kendinden…
    Vazgeçiyor sevmekten ve sevilmekten…
    *
    Görecek göz olmadıktan sonra binlerce çiçek açsa…
    Duyacak kulak olmadıktan sonra yüzlerce kuş cıvıltısı nağmelere dönüşse ve aşk şarkıları söylese…
    Toprağın, çimenin, çiçeğin yağmurla birleşen o mis gibi kokusunu hissedecek hassasiyet yoksa bir kulunda…
    Sevmenin munis sıcaklığını, gönül titreten yumuşaklığını, heyecanını duymuyorsa bir
    yürek…
    Açma kalbini böylesine be şairem, kıymet bilmeyene olma sıcak bir yürek…
    Öldürme kendini, öldürme hislerini, bir kendini bilmez uğruna…
    *
    Yüreğin yumruk yumruk…
    Her atışında bir gülle indirmekte kalbinin taştan surlarına…
    Sökülen sen olursun, yıkılan sen…
    Duyuramazsın sağırlara, Davudi naranı atsan…
    *
    Yağmur…
    Yine yağmur yağıyor…
    Her bir damlayla korkuları çörekleniyor yüreğinin ta orta yerine.
    Islatıyor yüreğini, üşütüyor serinliğiyle…
    *
    Buz tutmuş yürekleri ne kadar üşütürse…
    Keşke buzları eritecek bir çareye dönüşse…
    *
    Sevmiyorum yağmur seni, sevmiyorum senin gelişini…
    Bilsem ki eriteceksin, buz tutmuş endişelerimi…
    Yine de sevmiyorum yağmur seni, sevmiyorum bahara dönüşmeni…
    *
    Belki, belki bir yağmur zerresinde saklıdır ümitlerim, özlemlerim ve sevgilerim…
    Belki bir damla…
    Yağan yağmurdan sonra, belki yeniden açar hava…
    Belki bir güneş doğar, doğar ve çaresizlikleri, ümitsizlikleri boğar…
    Sabrın güneşi doğra mı şairenin gönlüne?...
    Ümit güneşi doğar mı vuslatına, hasretine?...

    GÜNLERİN İLKBAHAR OLSUN ŞAİREM…
    ***
    Çok güzel bir serbest.
    Duygular içtenlikle anlatılmış. Türkçenin böylesine sıcak ve saflığını seviyorum.
    Böylesine pürüzsüz ifadeleri zevkle okuyorum.
    Dalıyorum hayallerin ta orta yerine, yeniden ben oluyorum şiirle…
    Okuyorum, okuyorum, okuyorum…
    *
    Takdir ve tebriklerim şaireye.
    Sevgi ve saygılarım şaireye…

    Dostça ve sağlıcakla kalın.

    TAM PUANIMLA ANTOLOJİ LİSTEMDE NADİDE YERİNİ ALACAK BU GÜZEL ŞİİR.

    “İnsan hayal ettiği müddetçe yaşar.”

    01.05.2011
    Hikmet ÇİFTÇİ

    “GERÇEK DOSTLAR BİRLİĞİ”






    Cevap Yaz
  • Metanet Yazıcı
    Metanet Yazıcı 01.05.2011 - 06:25

    'Yağmuru Seviyorum' Şiirine yorumum...
    ----------------

    'Yağmuru Seviyorum' yağmur ve sevmek bu iki kelimenin yanyana gelmesi bile yeter
    gönüllerin coşmasına...

    Şaire her ne kadar karamsan bir tablo çizip;
    ' Yağmur yağdığında
    Vurur her damlası yüreğimin ta
    derinliklerine
    Ürperince anlarım yaşadığımı
    O an hafiften bir tebessüm belirir
    dudaklarımda
    Ne oldu bana böyle
    Hayatı ve yaşamayı bir an için hissettiren? '
    Dese de; gönlünden hayat fışkırdığı
    anlaşılıyor her hâlinden. Çorak topraktan
    ürün alınmaz; mümbit topraklar gibi
    bereketli, üretkendir şairenin gönlü... Bir an
    da esip gürlese de; sakin, duru, arı hâli
    gözlenmekte... Yağmuru Seviyorum' demesi
    pekçok şey ifade ediyor şüphesiz... Yağmur
    sevgidir, berekettir, hayattır canlılıktır,
    değişimdir, yeniden doğmaktır! çoğalmaktır!
    Çoğaldıkça içe sığmamaktır, sel olup
    taşmaktır! Şaire yağmurla özdeşleşiyor
    adeta... Duyguları zorluyor O'nu, siğmiyor
    içine bu yüzdendir isyanı... Barajlara biriken
    sular, normal yollardan belli yerlere kanalize
    edilmezse ya bendini yıkacaktır ya da
    üzerinden taşacaktır; hem kendine hem de
    çevreye zarar verecektir... Yürek sevgi üretir
    fakat aynızamanda sevgiyle beslenir,
    sevgisiz bırakılamaz! Yaşaması için
    beslenmesi gerekir. Bu noktada herkes
    düşünmelidir derinden... Erkek/kadın fark
    etmez hepimizin düşünmesi gerekir, eşler
    birbirinin yüreğini/gönlünü besleyebiliyor mu? ? ?
    Bu sorumluluğun bilincindemiyiz? ?
    Bu şiir şuurlu okunur, üzerinde
    düşünülürse; pekçok ders çıkartılır.
    Unutmayalım ki yürek sevgisiz olamaz,
    çiçekler sulanmazsa solar! Gönül bağ'ı
    sevgi ile sulanır, sulandıkça çiçeklerle
    bezenir... Şaire; 'senede bir gün bile olsa
    açayım kalbimin kapısını' diyor, insanın
    yüreği titriyor bu denli muhtaç bırakılamaz
    sevgiye... Unutulmamalıdır ki; yürek boşluk
    kaldırmaz! .. Eğer bir boşluk oluşursa, bi
    şekilde dolacaktır... Yolda sokakta oluşan
    çukurları düşünelim eğer açılan çukuru
    asvaltla doldurmazsanız, çer/çop, toz toprak
    dolması kaçınılmazdır! Boşluk olmamalı,
    boş bırakılmamalı aksi hâlde; hancı gibi
    yolcu bekler gönül; gerekli gereksiz, gelip
    geçen konuklar... Ve... Ve o tertemiz gönül
    kirlenir/kirletilir, yorulur /bitap düşer...
    Fıtratında erdem ve edep sahibi kadın
    hazmedemez en ufak bir leke bir kirlilik...
    O, ak kalmalıdır ve helâl lokma yemelidir bu
    kaide kodlanmıştır fıtratta... Bu yüzdendir
    isyanı! Bu yüzdendir ruhunun daralması...
    Neden kendi hakk'ı olan sevgiden yoksun
    bırakılıyor! Reva mıdır bu yüreği sevgisiz
    bırakmak! ? Ne Yüce bir varlıktır Kadın;
    erkeğin hayatında ne değildir ki; Kadın ana,
    kadın eş, kadın arkadaşın dostun, dert
    ortağın sırdaşın, aşçın, gerektiğinde işçin,
    evin direği, şerefin haysiyetin! kadın ne
    değildir ki... Tüm bunları ve daha
    sayabileceğimiz pekçok şeyi bünyesinde
    toplayan kadın nasıl sevgisiz, ilgisiz
    bırakılabilir? ? Tabiiki erkekler için de
    geçerlidir aynı şeyler O'nlar da bizim
    herşeyimizdir asla sevgisiz/ilgisiz
    bırakılmamalıdır, onlar ilgisiz sevgisiz hiç
    kalamazlar; kadınlar gibi sineye de çekip
    oturmazlar, daha ağır sorunlar sıkıntılar
    yaratır...Velhâsıl diyorum ki; sevgisiz, ilgisiz
    kalmasın gönüller... Şüphesiz ki; havalar her
    daim sakin olmaz bazen eser yağar! ..
    Şimşekler /yıldırımlar, fırtınalar kopar fakat
    ardından güneş aydınlık yüzünü gösterir,
    sarar sarmalar, hissettirir sıcaklığını;
    dondurucu fırtınaların ardından, daha bir
    anlarız kıymetini, güneşin... Ve biliriz ki;
    gecenin en karanlığında doğar güneş...
    Umudun simgesidir doğmak! Şairenin
    umutla beklediği 'güneş' doğacaktır gönül
    ufuklarına inşaallah... Sevgi kaynağı
    yeniden fışkıracak ve mecrasında gürül-
    gürül akacaktır coşkuyla...

    Sevgili Selma Doğan Hanımefendi,
    böylesine anlamlı bir şiir kazandırdığınız için
    en kalbi teşekkürlerimi iletiyor daha nice
    şiirler yazmanızı temenni ediyorum,

    sevgilerimle...

    Metanet Yazıcı
    Gerçek Dostlar Birliği

    Cevap Yaz
  • Muhammet Yalçın
    Muhammet Yalçın 30.04.2011 - 22:11

    yagmuru sevmiyorum ...
    şairi kutlarım

    Cevap Yaz
  • Bircan Misirli
    Bircan Misirli 30.04.2011 - 19:53

    Ben biliyorum ki sen yağmuru çok seversin hatta ne kadar yağmurda yürümüşüktür senle sen taştan ben çamurdan her zamanki gibi:)Ama bu yağmur başka bir yağmur ne zaman güneşi görüp evden dışarıya çıkmak istesen seni geri çeviren sağanak bir yağış....Bazen o kalbin kapılarını açmak isteyip kırıklıkların içinde ürküp geri çekilerek sevmekten vazgeçmek ne kadar doğru bilemiyoruz....Bizi yalancı güneşe aldanıp tam ısınayım derken bütün duyguların yeniden yıkanması nasıl bişey ancak yaşayan bilir.....Sesini duyuramamanın feryadı yeniden kendi yüreğine sarılmayı gerektirsede bir meydan okuma dökülür dudaklardan ''iliklerime kadar ıslat istersen sadece üşüyorum ben yeniden açarken kalbimin kapılarını sen başla yağmaya istersen ıslat beni ama bu sefer ben geri dönmüyorum az da olsa bir ümit var içimde ve bu defa sana kafa tutuyorum seni sevmesemde yağmur'' dedirtiyor......Sabır her zaman en doğruya ulaşmanın yolu değilmi??bekle asla pes etme sevgili şair..Anlamını çok sevdiğim bir şiirdi geçmişten izler taşıyan anlamı olan benim için en değerli olan bu şiiri haftanın şairi Selma Doğan Hanımı ayrıca ablam olur:)gönülden kutluyorum sana gönül dolusu sevgilerimi yolluyorum ve seni çok sevdiğimi ilan ediyorum buradan SENİ ÇOK SEVİYORUM..... ''GERÇEK DOSTLAR BİRLİĞİ''

    Cevap Yaz
  • Hamit Kalkan
    Hamit Kalkan 30.04.2011 - 17:29

    Oysaki yağmur altında ıslanmak insanlara ilham verir.. Hafif hafif çiseleyerek seni ıslattığı zaman.. Ama burada anladığım kadarıyla sizin üzerinize yağan yağmur rüzgarın hızıyla yağarak fırtınalar eşliğinde yağmış olacak kii sizi ıslatmaktan ziyade işkenceye dönüşmüş…Rüzgarla birlikte olup üşütmüş….Hatta belki korunmaya çalıştığınız şemsiyenizi bile elinizden uçurup götürmüş…
    Yada yağan yağmur her seferinde size göz yaşını hatırlatmış olacak kii yağmurdan uzak kalmak istiyorsunuz.. Şekli her ne olursa olsun o yağan yağmur size ilhamdan ziyade acı veriyor..
    Oysa kaç kez kızıp
    Kaç kez küfretmiştim hayata
    Kaç kez dövmüştüm kalbimin duvarlarını
    Canımı acıtıp yüreğim kanayana kadar...

    Baştan sona çok hoş olan şiirin bu dizeleri beni oldukça fazla etkiledi.. Ama değerli gönül dostu bir misafirperver ! olduğunu anlatırken asıl yağmuru yağdıranların o misafirlerin olduğunu der gibi..O yüzdende sanırım yağmuru da misafiri de sevmez yada istemez olmuş.. Çünkü gelenler hep bulut olmuş.. Yağmur olup yağmışlar…Çok ıslatmışlar çokkkkkkkk…
    Duygularının yok olduğuna inansa da aslında kendileri de biliyor yok olmadığını.. Sadece almış olduğu bir karardan ibaret…Bakalım ne zamana kadar bu kararının arkasında durabilecek..
    Mutluluğu yaşadığı an da olsa acı çektiği an da olsa hep haykırmak isteyip, ama bir türlü o haykırışı becerememiş.. Bu yüzden de bütün hıncı yine kendisinden almayı tercih etmiş.. Artık öyle bir hale gelmiş ki, demiş olduğu yani sevmediği yağmura meydan okuyacak kadar asileşmiş. Acılara bürünmüşlüğün… umutların erimişliği….hayattan bezginliğinnn..Veeee kısa bütün olumsuzlukların kendisini tüketmeye gücü yetmediğini de hatırlatarak yarınlaradan da asla umudunu kesmemiş..

    Değerli dost yürek.. Umarım sizi ısıtacak o sımsıcak güneş yarın sabah dünyanıza doğar….Yeni bir gününüz de yeni bir güzelliğin sizin olmasını dileyerek yüreğinize sağlık diyorum…Kaleminiz daim ilhamınız bol olsun.. Saygılarım la efendim.

    Cevap Yaz
  • Abdurrahman Yildiz
    Abdurrahman Yildiz 29.04.2011 - 05:21

    Her yokuşun bir inişi, her zorluğun bir çıkışı mutlaka vardır yeterki doğru yerlerde arayalım. Tebrik ve saygılarımla.

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 10 tane yorum bulunmakta