Yağmuru Sevmiyorum Şiiri - Selma Doğan

Selma Doğan
189

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Yağmuru Sevmiyorum

YAĞMURU SEVMİYORUM

Yağmur yağdığında
Vurur her damlası
Yüreğimin ta derinliklerine
Ürperince anlarım yaşadığımı
O an hafiften bir tebessüm belirir dudaklarımda.
Ne oldu bana böyle
Neydi o, bahar anını hissettiren…

Oysa kaç kez kızıp
Kaç kez küfretmiştim hayata
Kaç kez dövmüştüm kalbimin duvarlarını
Canımı acıtıp yüreğim kanayana kadar...

Senede bir gün de olsa
Açayım kalbimin kapısını
Misafir edeyim bütün güzellikleri diyorum.
İşte o zaman
Sağanak bir yağmur başlıyor yüreğimde
Yıkıyor bende olan her şeyi
Sevmekten vazgeçiyorum...

Defalarca acırsa canın
Defalarca sen sever de sevilmezsen
Ölmüştür bil ki hislerin.
Ne yazık ki,
Çok geç fark edersin...

Avazın çıktığı kadar bağırsan
Yumruklasan hayatı
Kim duyar ki sesini
Yine kendine, yüreğine dönersin...

Yağmur istediği kadar yağsın
İsterse iliklerime kadar ıslatsın beni
Sadece üşüyorum…

Yüreğim çoktan buz tutmuş.
Yağmur eritir mi bilmiyorum...

İstediğin kadar yağ yağmur
İstediğin kadar ıslat beni
Ben yine de seni sevmiyorum…

Az da olsa bir ümit var içimde
Yağan her yağmurun ardından
Yine de doğacak güneşi
Sabırla bekliyorum.

2010
Selma Doğan

Selma Doğan
Kayıt Tarihi : 11.1.2011 10:47:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Muzaffer Akın
    Muzaffer Akın

    Yağmurlar, doğacak güneşin gebe halidir..belirttiğiniz gibi ve rahmet herşeye kadirdir.Ümit bizim ekmeğimiz.

    Yüreğine sağlık şair'e.

    Saygılarımla.

    Cevap Yaz
  • Sevgi Özkan
    Sevgi Özkan

    Yağmuru sevmiyorum demekle bir yandanda buzları eritmesi için yardım bekler yürek yağmurdan...
    oysa ne üşüten nede ıslatan yağmur değildir bilirde bir suçlu lazımdır,o da yağmurdur işte,oysa asıl insanın içini üzşüten dökülen göz yaşları değilmidir yüreğe düşen her damla göz yaşı,bir gidişin yasının izlerini bırakmazmı yüreğin yerlerinde adım adım...
    ama yinede umut...
    işte o yüzden her yağmurun ardından bilirde gökkuşağının çıkacağını bu yüzden baharla özdeşleştirmiştir yağmuru şaire....
    hayat gibi işte mutluluğa giderken dikenli yollarda ayaklarımız kanar bazen...
    yüreğimizde gerçek sevdaya giderken ağlar bazen...
    sonramı güneş açar gökkuşağı çıkar sevenler mutlulukla erir güneşin sıcaklığında...
    yeter ki umutları yitirmeyelim...
    Kutluyorum Sevgili Selma hanımı,can ablamı...

    Gerçek Dostlar Birliği....

    Cevap Yaz
  • Mustafa Bay
    Mustafa Bay

    ŞİİR : YAĞMURU SEVMİYORUM
    ŞAİRE : SELMA DOĞAN
    BİÇİM/KURGU: SERBEST ŞİİR
    TEMA...: Yağmur imgesinde 'sevgiye değerini vermeyenlere sitem..'
    Şaire yağmurla birlikte 'baharı, baharın ruhta ve bedende uyandırdığı' değişimi yaşıyor önce... Seviyor 'yağmuru, yağmur gibi içine işleyen' naif duyguları... Ve soruyor öyle anlarda kendisine ne olduğunu?
    O duygularla kalbini açmak istiyor seven gönüllere... Tatmak istiyor sevginin bütün renklerini... Hayata küsmesine, kendisine eziyet etmesine rağmen... İşte o zamanda 'sağanak bir yağmur gibi' iniyor ne varsa üstüne.. Sevmeyi beceremeyenlerce delik deşik edilen gönlü fırtınalara tutuluyor... Yağmurlar işkence oluyor yaşananlar anımsandıkça...
    Şiirin bu bölümlerini okurken, bir şiirim düşüyor benimde aklıma... 'Yağmurlara Küskünüm' başlıklı şiirim... Oysa bende çok severim yağmuru... Hele bir pencere ardından sesini dinlemeyi.. Yıkayıp arıtmasını kirli olan ne varsa... Ama öyle anlar geliyor ki, küsebiliyor demek ki insan yağmuralara, hatta sevmeyebiliyor... Tıpkı şaire gibi...
    Yağmurla şairenin arasına giren sorunun nedeni, şu dizelerde gözler önüne seriliyor apaçık...

    'Defalarca acırsa canın
    Defalarca sen sever de sevilmezsen
    Ölmüştür bil ki hislerin.
    Ne yazık ki,
    Çok geç fark edersin...

    Avazın çıktığı kadar bağırsan
    Yumruklasan hayatı
    Kim duyar ki sesini
    Yine kendine, yüreğine dönersin...

    Yağmur istediği kadar yağsın
    İsterse iliklerime kadar ıslatsın beni
    Sadece üşüyorum…

    Yüreğim çoktan buz tutmuş.
    Yağmur eritir mi bilmiyorum...

    İstediğin kadar yağ yağmur
    İstediğin kadar ıslat beni
    Ben yine de seni sevmiyorum…'

    İşte 'defalarca acıyan/acıtılan' bir can, sevipte sevilmeyen/sevmesini bilmeyenlerce kanatılan bir yürek var ortada... Kapanan 'baht' gibi... Kapanan bir havada, biteviye yağan yağmurlarla özdeşleşiyor bu duygular...
    Finale gelindiğinde şu dizeler 'umut' saçıyor herşeye rağmen...:
    'Az da olsa bir ümit var içimde
    Yağan her yağmurun ardından
    Yine de doğacak güneşi
    Sabırla bekliyorum..'

    İşte yaşama tutunmanın, bütün olumsuzluklardan bir şekilde kurtulmanın ifadesi bu dizeler...'Doğacak bir güneşi' beklemek umutla... Sevecek, 'ısıtacak' bir gönüle kavuşmak bir gün, belkide...
    Serbest şiirin rahatlığı, imgeleri, hissedileni sınırsızca ifade edebilme özgürlüğü çok güzel kullanılmış şiirde... Dili, anlatımı gayet sade, anlaşılır ve samimi... Okuyanda buruk bir tat bırakıyor şiir...
    Selma Hanım'ı yürekten kutluyorum... Haftanın Şairi/Şiiri olarak başarılarının devamını diliyorum... Şiir tam puanla listemde olacaktır...
    Sevgiler, saygılar sunuyorum Selma Hanım...
    Mustafa Bay 'GERÇEK DOSTLAR BİRLİĞİ'

    Cevap Yaz
  • İbrahim Kavas
    İbrahim Kavas

    Yağmuru seyretmekten mutluluk duyan biri olarak bu yönünü düşünmek aklımın ucundan bile geçmemişti şimdiye kadar.meğer yağmur damlaları bazan dondurup azap ta verebilirmiş.pırıl pırıl damlacıklar,kalpte yaralar açan buz tanecikleri de olabilirmiş.Aklıma çocukluğumuzdan beri dinlediğimiz bir şarkı geldi.Bundan sonra dinlerken bir başak düşüneceğim artık.
    Bu yağmur seni benden alıp götüren yağmur
    aşkımızı sel gibi silip süpüren yağmur
    her damlada kahrettin hayatımı mahvettin
    seni nasıl kaybettim ahh.

    Duygu yüklü şiirinizi ve yüreğinizi kutlarım.

    Cevap Yaz
  • Hikmet Çiftçi
    Hikmet Çiftçi

    HAFTANIN ŞAİRESİ “SELMA DOĞAN - YAĞMURU SEVMİYORUM” ŞİİRİNE YORUMUM.

    ********************
    HANGİ BAHAR…

    Ağaçlar çiçek açmış, altında bir can…
    Toprak çimen yeşiline bürünmüş, üstünde bir insan…
    Hafif bir rüzgârın, ayaklarının dibine kadar sürüklediği bir poşetin hışırtısına kadar kendinden geçmişken…
    Bir anlık ürpertiyle kendine geliyor birden…
    Yeşiller içinde salınan onlarca renkli libaslı, ince endamlı, mis kokulu çiçeklere nazire yaparcasına aralarında oynaşan küçük kuşlar…
    Sanki onlarla oynaşıyor, onlarla işmarlaşıyor gibi kafalarını, kanatlarını oynatmadalar.
    Dallara konup çiçek çiçek konuşmaktalar. Renkli, cilveli, hoş sedalı, güzel edalı…
    ….
    Bir şeyleri hissetmek lazım, bir şeyleri yaşamak…
    Bir şeylerin varlığını anlamak lazım, yaşadığının farkına varmak için…
    Bir bank üzerinde oturan dalgın adamın, daha doğrusu hayattan o an kopmuş, içinde olduğu ortamın, güzelliklerin, baharın farkında olamayan adamın kopması gibi uzaklaşmış şaire de hayattan bir müddet.
    Gerçekten de öyledir hayat. İçinde olduğumuz zamanın ve mekânın çoğu zaman farkında olamayız.
    Hep sıcak olsa; hiç ses olmadan, yaprak kıpırdamadan zaman ilerlese; hiçbir engele uğramadan, dümdüz yatağında şırıltısız bir ırmak aksa zamanın geçtiğini anlayabilir miyiz?
    Monoton bir akış, tekdüze bir tükeniş…
    İnsana ne kadar anlamlı gelir ki…
    *
    Şaireyi de aslında hayata bağlayan yağmur damlalarının varlığıdır, canlılığı, hareketliliğidir.
    Kendine getirmektedir, tene vuran her damla…
    Ruhunun derinliklerine işlemektedir, serinletmekte, üşütmektedir hislerini…
    Kendine getirmektedir, o hafif serinlik ve baharın yumuşaklığı…
    Tebessümün ılıklığı belirmektedir aynı güzellikte şairenin dudaklarında.
    Baharı hissettiren bir damla…
    Hayatın kendisi, zamanın kendisi, şairenin kendisi olmuştur artık, o anda…
    *
    Kim bilir, kaç kez durmuştu hayat şaire için.
    Kim bilir, kaç kez vazgeçmiştir zamandan ve yaşamaktan…
    Baharı olmayan gönül durgunluğuyla kim bilir, kaç kez hesaplaşmış; kim bilir, kaç kez kavga etmiş, duvarlarını yıkmış; söktüğü her bir taştın boşluğundan kim bilir, oluk oluk nice kanamalara maruz kalmıştır…
    *
    Senede bir gün…
    Senede sadece bir güne bile razıdır şaire, baharı yaşamaya…
    Razıdır, kalbinin bütün kapılarını açıp baharın güzellikleriyle fısıldaşmaya…
    Yağmur akıştır aslında, canlılıktır…
    Yaşamanın bir belirtisi, bir emaresidir aslında…
    Ama ne hikmettir bilinmez, şairede çok olumsuz bir anın hatırasını canlandırmakta. Sanki düşen her damla kendine getirirken şaireyi, bir taraftan da ne varsa sevgi adına, ne varsa güzellikler adına ve hayat adına hepsini, her şeyi silip süpürüyor yüreğinde…
    Sanki görünmez bir el oluyor düşen damlalar ve yok ediyor ümitleri, sevgileri, bütün hayalleri…
    Sevgi ülkesini tarumar ediyor, tüketiyor arzularını, isteklerini…
    Kendi adına ne varsa bir anda hepsinden korkuyor..
    Ürküyor ve kaçıyor kendinden…
    Vazgeçiyor sevmekten ve sevilmekten…
    *
    Görecek göz olmadıktan sonra binlerce çiçek açsa…
    Duyacak kulak olmadıktan sonra yüzlerce kuş cıvıltısı nağmelere dönüşse ve aşk şarkıları söylese…
    Toprağın, çimenin, çiçeğin yağmurla birleşen o mis gibi kokusunu hissedecek hassasiyet yoksa bir kulunda…
    Sevmenin munis sıcaklığını, gönül titreten yumuşaklığını, heyecanını duymuyorsa bir
    yürek…
    Açma kalbini böylesine be şairem, kıymet bilmeyene olma sıcak bir yürek…
    Öldürme kendini, öldürme hislerini, bir kendini bilmez uğruna…
    *
    Yüreğin yumruk yumruk…
    Her atışında bir gülle indirmekte kalbinin taştan surlarına…
    Sökülen sen olursun, yıkılan sen…
    Duyuramazsın sağırlara, Davudi naranı atsan…
    *
    Yağmur…
    Yine yağmur yağıyor…
    Her bir damlayla korkuları çörekleniyor yüreğinin ta orta yerine.
    Islatıyor yüreğini, üşütüyor serinliğiyle…
    *
    Buz tutmuş yürekleri ne kadar üşütürse…
    Keşke buzları eritecek bir çareye dönüşse…
    *
    Sevmiyorum yağmur seni, sevmiyorum senin gelişini…
    Bilsem ki eriteceksin, buz tutmuş endişelerimi…
    Yine de sevmiyorum yağmur seni, sevmiyorum bahara dönüşmeni…
    *
    Belki, belki bir yağmur zerresinde saklıdır ümitlerim, özlemlerim ve sevgilerim…
    Belki bir damla…
    Yağan yağmurdan sonra, belki yeniden açar hava…
    Belki bir güneş doğar, doğar ve çaresizlikleri, ümitsizlikleri boğar…
    Sabrın güneşi doğra mı şairenin gönlüne?...
    Ümit güneşi doğar mı vuslatına, hasretine?...

    GÜNLERİN İLKBAHAR OLSUN ŞAİREM…
    ***
    Çok güzel bir serbest.
    Duygular içtenlikle anlatılmış. Türkçenin böylesine sıcak ve saflığını seviyorum.
    Böylesine pürüzsüz ifadeleri zevkle okuyorum.
    Dalıyorum hayallerin ta orta yerine, yeniden ben oluyorum şiirle…
    Okuyorum, okuyorum, okuyorum…
    *
    Takdir ve tebriklerim şaireye.
    Sevgi ve saygılarım şaireye…

    Dostça ve sağlıcakla kalın.

    TAM PUANIMLA ANTOLOJİ LİSTEMDE NADİDE YERİNİ ALACAK BU GÜZEL ŞİİR.

    “İnsan hayal ettiği müddetçe yaşar.”

    01.05.2011
    Hikmet ÇİFTÇİ

    “GERÇEK DOSTLAR BİRLİĞİ”






    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (10)

Selma Doğan