-Ben sana benziyorum
sen kara bahtıma
ve kara bahtım ikimize-
***
Yağmuru dinleyende
neleri anımsıyorsun?
Yollarım bağlandı
kapılar bir bir gıcıdayarak
üzerime devrilip kapandı...
Hakkımda uluslararası
uluslar üstü...uluslar ötesi
vesikalar mühürlenip imzalandı...
Haydi gel
gülüşünü yasla
somurtkan bakışlarıma
Baskışların ki ışıltılarında
yıldız uzaklığı özgürlük
gülümse ve bak bana
bak ki artık
gözlerimden silinsin
bu karanlık
bu kayboluş
bu körlük...
Yağmuru dinleyende
neleri anımsıyorsun?
Yakılmış birkaç bin köyün
hâla sönmeyen tütsülerini mi
İçindekilerin üzerine çöken
toprak damlı evlerini mi
Yoksa sahipsiz kalan
bağları bahçeleri ekinlerini mi? ...
Ne sen bana yavuklu ilan olundun
ne ben de sana alacaklarım için
bir işin uğraşın telaşında bulundum...
Başlık parasıymış
kapı artlığıymış
beşi bir yerdelermiş
hayâl bohçasına tıkılmış
hepsi bizden uzakta
hepsi ellerimizin
ermediklerindeymiş...
Rabbim dost ağacımın
yapraklarını teker teker yoldu
Yıllardır ki bir kalemle
kağıtların arasında
can çekişip cebelleşiyorum
seni her bir görüşümün bedelini
yaşadıkça yokluğunla ödüyorum
Bahar gelmiş bahar!
ağaçlar hayata semah dönüyorlar
dallar tomurcuklarla
filiz selamlara duruyorlar
ama hiç bir çiçeğin irem buğusu
senin kokunla aşık atamaz
kokundan kokladığımdan
kokuna doymadığımdan biliyorum...
Yağmuru dinleyende
neleri anımsıyorsun?
Bana öyle geliyor ki damlalar
hışırtılarıyla birbirlerine
kim bil(ebil) ir
neler neler söylüyorlardır? !
Acaba şimdi
gecenin bu geç ve gecikmiş vakti
kaç beden içlerindeki
o doymaz güdüyü
susturmak için sevişiyordur?
kaç bebek çığlığı basarak
annelerini uykularından sıçratıp
memelerine saldırıyordur?
Kaç iman ehli
abdest tazeleyip
huşû ile Kur'an'a eğiliyordur?
Kaç savaşçı kulağı kirişte
gelenlerin ayak seslerini bekliyordur?
nereden bileceğim bilenler kadar?
biri vardır ki muhakkak
benim senin ve bizlerin
bilemediklerini de harfiyyen
ve de hakkıyla biliyordur...
Yağmuru dinleyende
neleri anımsıyorsun?
Bomboş bir kucak kaldı senden
o kadar ki dünyalara sarılsam
senin bir zerrene denk gelmez
Bir çift aç bakış kaldı senden
yedi kat arşa çıksam
yedi kat arza dalsam
hatta Levh-i Mahfûz'u okusam
kara kıvılcımlar saçan bir bakışını
uzaktan görmeyi bile denklemez
Titrek bir çift el kaldı senden
gecelerin heyulâlarında
kalemin üzerine kapanırlar da
bilekçesiz kenetlenirler
bir birlerine el olacak kadar
küsüp alınıp içerlenirler...
bir sen bilirsin bu ellerin
hangi ürperişe ermediğini
istedikleri kadar yazsınlar
Sonra dönüp
beni boğazlasınlar! ! !
sonsuzdabir bir anlatamazlar
sana bir tek dokunuşun bile
ruhuma neler üflediğini
*
Bilâl Mardin
Kayıt Tarihi : 4.4.2010 00:30:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Bilal Mardin](https://www.antoloji.com/i/siir/2010/04/04/yagmuru-dinleyende.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!