Yağmur yüzüme yüzüme vururken ne garip seyler hissediyorum.
Yere düşen her damlada senin kokunu içime çekerek geçmişe dalıyorum.
Kum tanelerinin üzerine düşen küçük damlacıklar senin serinliğinde.
Yarı ıslanmış kumsalı senin resmin diye izliyorum.
Kumların beyazlığını güzelliğin sanarak onlara dokunuyorum.
Tenteli hasır koltuk, arasında, uçuşan martıların sesleriyle irkiliyorum.
Kimi bembeyaz renkte kimisi alaca
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim