Bu gece çok hüzünlü, bu gece gök ağlıyor,
Dışarda yağmur sesi, aldım kağıt kalemi.
İçim yine dopdolu, gönlüm yine çağlıyor,
Bilmem nasıl diyeyim; içimde ki elemi?
İçim renksiz hüzünle, yavaş,yavaş dolarken,
Geçmişimi düşünüp, hayallere dalarken,
Penceremden içeri, rüzgâr ıslık çalarken,
Bende gönül gözüyle, seyrettim tüm alemi.
Bir deniz var önümde, dalgalarla savaştım,
Yelkenlerim kırıldı, bir kıyıya yanaştım,
Kendimi orda gördüm, kendimle hesaplaştım,
Yüreğime kondurdum, hüzün süslü jale’mi.
Gönül dağıma baktım, yaz kış kar’la süslenmiş,
Sevgi kanımı içmiş, dirhem,dirhem beslenmiş,
Bülbül bende lal olmuş, kurt kuş her dem seslenmiş,
Hasret beni kemirmiş, içten yıkmış kale’mi.
Titriyorken ellerim, zaman sanki durmuştu,
Bu gece yağan yağmur, beni benle vurmuştu,
Geçmişim hiç geçmemiş, bana pusu kurmuştu,
Öyle ya ondan aldım, bu taşınmaz çilemi.
Ve şimdide gurbette, yeni bir düzen kurdum,
Boşuna emek ettim, gönlümü boşa yordum,
Bir an halime baktım, şöyle bir soru sordum,
Boztepe’yim bu elde, Garip ölem... Öyle mi?
Kayıt Tarihi : 10.9.2022 21:30:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!