Maviliğin;
Ziyasını,gömdüğünde gözlerime,
Kara göğü,urgan urgan,
Bağladım hasretine.
Gece vakti,eşlik etsem,
Şarkısına ayazların,
Duyulur mu? bin rad ile,
Kulağına çığlıklarım.
Gittiğin gün kuraklaştı,
Yüreğimde bin sefa,
Bitsin artık bu hasret,
YAĞMURLARLA GEL BANA...
Şimdi;
Hicretim oldu soluğun,
Esrarında yokluğunun,
Bıçak oldu,kan oldu...
Hiç sarılmadı yaralarım,
Bir tarafı hep kabardı,
Toyluğunda korkuların.
Kaç kere söyledim,
Çığ yangınıdır, sevgin,
Zehirli baldır ayrılığa özlemin...
Gecenin;
Katmerli karanlığında,
Bak bulut bulut gözlerim.
Tadı değdi kursağıma,
Hiç bitmiyor, ayrılığa sebebim.
Uzattım;
Ellerimi yırtmak için gökyüzünü,
Bir türlü doyuramadım,
Yüreğimdeki hüznü...
Artık vakit tamam,
Diye; gelsem sana,
Açsam ellerimi dua dua yokluğuna,
Ne olur,
Kuraklığın kavurdu gönülleri,
Bir çöl yangınındayım, sevgili,
YAĞMURLARLA GEL BANA...
Önce;
Bir berk ile gözlerime fer olasın,
Sonra;
Rad’larınla tütsüleri yakasın,
Ben, gözlerimin en üryan yamacında,
Hala;
Seni bekliyor olacağım...
Önce, bir damlan dokunsun saçlarıma,
Ardından bir tane daha,
Sonra...
Sonrası..., malum sevgili,
Kaç damla keser ki
Aşkına susayan şu yüreği...
Görmez misin? ...
Kırık dökük gönül sarayımın otağı,
Ne ettimse olmadı.
Avlanılır mı? ayrılığın aslanını.
Vuslatın kar eder mi? hücrelerime,
Bak;
Kerbela’dır,hasretin,
Her zerrem Hüseyin.
Vakit seslenme vaktidir,
Ve işte en hüzzam sesim.
Rüzgarların sırtına binip te gel,
Ulaşır mı? Sana nefesim.
Yok yok,
Dayanılacak an değil bu bana
Artık dayanamıyorum...
YAĞMURLARLA,YAĞMURLARLA GEL BANA...
Kayıt Tarihi : 21.4.2006 10:41:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!