Ben seni incecik yağmurlara ısmarladım,
Kucakları güneşlere açılan yağmurlara;
Ateşe birer tanrısal öpücük gibi inen,
Bıktırıp usandırmadan dinen
Çisil çisil yağmurlara ısmarladım.
Onun için seni yağmurlarda bekliyorum
Ve biliyorum ki; toprak kokularıyla geleceksin,
Uzak ormanların sarıçam kokularıyla,
Gökkuşaklarından renkler kuşanarak
Ve sislere bürünmüş dağlardan geleceksin
Islanarak.
Bu akarsular sanki gelip duruyor senden bana,
Yağmur damlalarıyla sevişe öpüşe,
Ellerinde ak köpüklerden çiçekler,
Mırıltılarında sesinden izler,
Bana ulaşmak için
Ne köprü tanıyorlar, ne korkuluk,
Zira, bu; sende başlayıp bende biten
Yolculuk.
Bu yağmurlar benim ikindi yağmurlarım,
Senden esintiler damlalarında,
Parıltılarında gözlerinden soluklar,
Damlalarında gözyaşlarım,
Gözlerim dağlara bakar, sislere bakar,
Sisler gözpınarlarımda yaş olup
Akar.
Haydi gel artık…
Gel, yağmurlarımı giyinerek ıslak mantolar gibi,
Güneşlerine bürünerek müjde niyetine,
Sisleri birer demet çiçek gibi alıp alıp eline,
Gel, gel, gel artık…
Seni yağmurlarda beklemek kolay değil;
Usandık.
(Hikmet BARLIOĞLU (1933-2003) 'nun
SON GÜNEŞ isimli Serbest Şiirler 'inden > 87-88/100)
Kayıt Tarihi : 28.5.2005 13:15:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!