Gülün yanında kan olur çoğu zaman,
Bir şafak vakti sürünerek aşarım dağları
Nasırlı ellerimle okşarım kınalı saçlarını.
Yaralarımı pazen bir geceliğe sarar,
içimdeki fırtınayı zincirlere bağlarım.
Sözün bütün kanatlarını takarak vücuduma, yıllardır yürüdüğüm incecik kumlardan kurtarıyorum kendimi. Bedeninin yağmur saçaklarına sığınıp, yaşam burçlarına yolculuğa çıkıyorum. Ay ışığı dallarının suskunluk çağıran kuytularında, gözlerinin ışıkları yaşlı kadınlar gibi suskun dursalar da, ırmakların en delisine, en çağlayanına atıyorum şu bedenimi.
İçimi ezer delice bir cesaret
görünmez bir el kilitler kapılarımı,
miskinliğimden değil bu minnet
çaresizim seni sevdiğimi söyleyemem.
Dilsizim.
Devamını Oku
görünmez bir el kilitler kapılarımı,
miskinliğimden değil bu minnet
çaresizim seni sevdiğimi söyleyemem.
Dilsizim.