Yağmurla Raks Şiiri - Emre Akbaş

Emre Akbaş
3

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Yağmurla Raks

Hava bulutlu, bulutlarsa karanlık,
Hafiften rüzgar eser, anlarsın ılık.
Anlarsın, anlatacağı vardır göklerin;
Kimisine kavuşma, kimine de ayrılık.

Kirlense camlarım, istesem yağmur gelsin,
Önce camların, sonra gönlümün pasını silsin.
Takatim kalmasa beklemeye, zorla silsem pasları;
Anlaşmış gibi Mikail’le, ertesi gün gelirsin.

Dolsa gökler iyice, hasretle hüzünle,
Gökler hatırlar bulutları, çare bulmuş hisle.
Ya ben gökler! Söyleyin, var mı ki bulutlarım?
Yağdırabilir miyim içimdekileri, ufacık iki gözle?

Kilitsiz sol yanımın kapısını rahat açsan da,
Bazen demir kilitli kapılar bulursun karşında.
Gerçi demir mi söz geçirecek sana?
Paslanıp kırılır, sağanak olup yağdığında.

Rahmet demişler sana, hikmet olup yağ diye,
Başaklar filizlenir, kavuşsan toprakla ölesiye.
Yusuf’un tabirinde sendin, 7 sene gelmeyecek;
Gönlüme 7 değil, bunca sene gelmemek niye?

Zahmet demişler sana, yağıp sel oldun diye,
Eşref-i mahlûkat ağlar, sen yağsan ölesiye.
Nuh’a vahyolan da sendin, zalimin hakkından gelecek;
Gelince gönlüme, taşkınlık çıkarmak niye?

Yağmur altında ıslanırsanız, üzülmeyin sakın dostlar!
Yağmur yağdıysa eğer, ardından hayat doğar. Sevinir can-ı gönülden, gönlüne doğanı anlayanlar, Kimisi görmez, sanır ki yağan yalnız sudur, Uyanıp da gafletten muhabbeti kaçıranlar; Gökyüzüne bakar, bakar da bulutları arar.

Emre Akbaş
Kayıt Tarihi : 18.8.2015 22:43:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Emre Akbaş