Baharın sonuydu,
Hatta ortasındaydık sonbaharın.
Ekim akşamlarının gök gürültüsüyle,
Dallarından olurdu kuşlar.
Kuşlar zaten yeryüzüne ait değildi.
Yer çekimine hiç değildi.
Yaprakları kış tanımayan bir ağaca göç ederlerdi.
Malüm, o gürültünün sonu hüzündü,
Ve ıslanmaya başlardı her şey.
Tabiatın en güzel mucizesiydi yağmur.
İhtiyarların gençliği ıslanırdı.
Gençlerin hayalleri.
Aşıkların kavuşmaları ıslanırdı.
Ayrılıkların aşkları.
Babanın ocağı,
Ananın çocukları,
Çocukların evleri ıslanırdı.
Sokağın lambaları ıslanırdı.
Dilencinin parası
Sadakacının duyguları ıslanırdı.
Hüznün gözyaşları ıslanırdı.
Ölülerin toprakları !
Şiir ıslanırdı.
O vakit ;
Senin saçların ıslanırdı.
Benim dünyam.
Ya kuşlar ?
Kuşlar ıslanmazdı.
Yağmur ilk onlara değer,
Onlar yağmurdandı.
Kayıt Tarihi : 24.11.2017 11:20:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Doğuş Dinçer](https://www.antoloji.com/i/siir/2017/11/24/yagmurdan-4.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!