Yağmura İçerden Bakmak

haksızlık değil midir
yağmurun yağması
ağlarken...

dışbakı pazarı

pazar pazarlanıyor ve pazar, bira kokulanıyor
aynası küsmesinler için. indirilmiş vitrin, camlar

ve namuslayıp poşetlere utancını
apışarasını yokluyor bolluğunda küfür. genelev
erkekleri uluorta sevişirmiş ankara'nın
diye biliyor. dahası-

çocukların kırdığı camlarda, oyunlara verilen cezalar var
karanlıküstü kapatılan kapılar,
-pazar
7

yaz okulu

yaz- asılıyor asfalt adımlarını. terk edilmenin
buğulu sevincini yaşıyor kent. savaş artığı
balkonlar var camlarda. dilinde deniztaşı. ihanet. ihanet-

belkisi bitmez gelinliğinde karartma kadınlarının.

çekiliyor kentin insanları denize denize. yaşımız
geç oldu daha. düşersinelmaağacındançocuk çocukları. yıpranan
orgazm. bir de gazete bayii diller ucunda sokaklar barı
yağmursuz bakışılmaz bir kadınla söz
8

(söz, uysal bacaklı uzun kadınların,bittiğinde
elbise giymez teninde ecnebi, çiçekler toplamıştı ürkek
aynalı beton evler katında bodrum
çelebi çiçek eviydi çünkü, hangisi kadın iki erkek)

ve köprü üstü çocuklarına haraç mezat
boyalı boya saçlarını satıyor nazında şehrazat
çekiliyor kentin insanları içlerine içine,

kedilerden, apartman ağaçlarından, kuşlara ve-
9

sabazan

penceresiz saraylar odası. kovulgun cehennem
ve bir yazı duvarda: kadınlar çoğaltır aşkı erkekler
ölüdür. bütün ışıklar
..........
..........