sen arkaik zamanların o çok özlenen
ve artık yeni dünyaya haz vermeyen
salt aklın nostalji ihtiyacı için bazen hatırlanan
bulunmayı bekleyen aşksın benim için...
yağmurla geliyorsun sanki..
aralıklı...
huzurlu...
ve ıslak...
o yüzden her yağmur yağdığında sokağa fırlarım...
sırılsıklam aşık olmak için.
tenimin en tenha yerlerine bile vuruyor damlaların...
egzotik...
romantik..
ve erotik..
annem dövüyor beni sonra...
(laf aramızda oda seviyor beni)
sen...
aslında bana değil şu asra inanmıyorsun sevgili...
şu köksüzlük korkutuyor seni...
bu unutkanlık...
aşk denizine dalmayan korkak yüreklilik...
iyi ama...
benim suçum ne...
sana bu çağın insanı olduğumu kim söyledi..
ne gürzler parçaladık kafasında bu çağın...
ne çok haykırdık kulaklarına...
'aşk'ı unuttunuz'
'aşk ölüyor' diye,dinletemedik...
bazıları...
çağın beyaz memeli fahişenin arzulu vajinası için terk etti bizi..
acıyla bakarım arkalarından.
bazıları...
takınarak ilk çağ şövalye onurunu ölümü bekletmedi...
saygıyla bakarım arkalarından...
ama biz...
ama ben...
hep inandık...
hep inandım aşka..
ve hep bekledim seni...
***
yine döküldü tenimdeki bütün ıslaklığın..
ve dışarda deli bir yağmur var...
deli bir sen..
öpüyorum dudaklarının gök gürültüsünden...
Kayıt Tarihi : 1.7.2009 03:11:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!