Gül yapraklarını bırakmıştın son mevsim.
Anımsıyorum,yağmur sonuydu.
Saçların kıvrılıyordu havanın nemiyle...
Kıvrılıyor,alnının orta yerine yakın
Düşüveriyordu,çelimsiz çocuklar gibi.
Tüm çizgilerinde dolaşabiliyordum
Biraz beceriksiz.
Ve bereketli sevdalarında.
Sanma ki,en aza indirilmiş gülümsemelerinle
Hâlâ karşımda durabiliyorken sen
Etkilenesin diye!
Ah,neydi o baharı kucaklayan güzelliğin...
(İstanbul)
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.