YAĞMUR KASÎDESİ (GÜLİSTAN)
Yalın ayak başı çıplak, yağar sokakta yağmur
Keder, elemdi ve arşın yayında oktu yağmur.
Ne zaman yağmur yağsa
Gizlenir hıçkırıklar
Ağzı yok, dili yoksa
Şelâlenin sesi ırmak yüzünde arş’ı sayıklar
Vurunca yarlara taşlar döver köpükte yağmur.
Betonda kuşlar ötmez
Taş oldu gül İstanbul
Damlada hayal bitmez
Tıkır tıkır gezinir penceremde sanrı bülbül
Teker teker kuru buğday toplamakta yağmur.
Cihanda sonsuz dev ki
Ne versen yer karanlık
Gizemle büyür şevki
Sesimle aks’i sedâ gökyüzünde aynı çığlık
Bu yıldırımla parıldar, yanar ışıkta yağmur.
Şairin ömrü ağıt
Sırtında eski bir çul
Yegâne dostu kâğıt
Şarap akar kaleminden ya gül yazar yahut al
Divân’i aşk ile sızmış bu pak varakta yağmur.
peşinde çöl bıraktı
Susuzdu,açtı kıtlık
Gösünde kin birikti
Çizikleriyle kurak toprağın yüzünde metruk
Elin açıp dua bekler ilâhi kaşıkta yağmur.
Çocukça düşlerinden
Bir nefes aldı son kez
Dağların başlarından
Hayal’i köprü kuşak etti aklı fikri mümtaz
Şahit o seyr’i nü zûl gizli Yeddi renkte yağmur.
Ağladı mı yara dan
Dökülen kan dı sanma
Ağladı mı yaradan
Görünmeyen mavi gözler çözülmeyen muamma
O taht’ı ilah gözü, nîmet akar katılmakta yağmur.
Başına taçlar koysa
Boynuna taksa gevher
Alemin şânı buysa
Şudur öğüt sana Köksal, yürekte varsa cevher
Naçiz biraz ama makbul o katrecikte yağmur.
Mefâilün feilâtün Mefâilün faûlün
Köksal KırlıoğluKayıt Tarihi : 9.3.2010 13:19:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

ANCAK,
GÜLCE EDEBÎ AKIMININ ÖNERDİĞİ GÜLİSTAN BU...
HARİKAYDI...
*
TEBRİKLER...
TEŞEKKÜRLER KARDEŞİM...
TÜM YORUMLAR (8)