Nedir yüreğimdeki bu sancı?
Geceler haram, uykular zehir...
Ey içimde masumca gülümseyen aşk
Hiç mi dayanamadın sessiz çığlığıma?
Sen, kalbimde hâkimiyet kuran kişi,
Hayal ağacından bir yıldız düştü ellerime
Onu gökyüzümün en güzel yerine koydum.
zifiri bir sonsuzluğun içinde
ben, kendim, hissizliğim,
sürüklenip duruyoruz.
kendi kendini bitirmiş
bomboş bir varlık.
içinde içten içe çürümüş,
Kırıldı, kıranlar onu fark etmedi.
Kırıldı, kelimeler dökülmek istemedi.
Kırıldı, kendini tek dostu şiire verdi.
Ve kırıldı, kalbini herkese kapattı.
Ağladı, kimseyi kırmamakta özen gösterdi ve parçalandı.
Benim suçum.
Seni beni kırabilecek kadar yakınıma getirdim.
Sabırla bekledim anlamanı.
Kırdığını fark etmeni.
Ama sen ne yaptın?
Kırdığın kalbi çiğnedin.
Güneşe uzandım.
Gözlerinin sıcaklığını geçememişti.
Rüzgarla dans eden saçlarının yarattığı
hangi fırtına bu kadar şiddetli olabilirdi?
Ve hangi sıcak bakış aniden dindirebilirdi?
Güneşin görevini çalmışsın sen
Uyandım.
Gökyüzü bir anda dibime gelmişti sanki.
Pencereden bana bakan bir incir kuşu
Ve bakışlarındaki eşsiz yoğunluk...
Neler hissettiğini anlamadım gibi bakma.
Işığını kaybetmiş bir yıldız...
Sessiz bir haykırışta usul ve derin.
İçindeki en büyük enerjiyi kaybetmiş çaresizce.
Onu yıllarca besleyip büyüten kaynağını...
Sen de kayma onun gibi gökyüzünden.
Bulutlu, sisli bir Eskişehir gecesi.
Hüzün şarabının tadı böyle miydi,
Yoksa her zamankinden acı mı geliyordu?
Pınarlarından gelen yaşların çizdiği yolu izledi.
Nefes almak ne zaman bu kadar zor olmuştu
Ya da hiç nefes alabilmiş miydi?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!