Yağmuru severim kendimi bildim bileli. Hüzünlerimi yıkarım yağmurda hep. Yine öyle bir geceye kucak açtım. Yalnızlığım bir başka güzel görünüyor gözüme, bu sonbahar yağmurunda. Anılardan, geleceğe bir gemi salıveririm körfeze. Deniz kokusu içinde ben, yakamoz ışıltılarında gözlerinin feri, çakan şimşekte sevdanın yüzü. Geç kalınmışlıklarımı da bırakırım, yol kenarından akıp giden yağmur suyuna. Arınırım, bir adım daha yaklaşırım yağmurla sana ve umutlara. Bir damlayı tutarım parmak uçlarımla, nazikçe. Sen diye okşarım onu gözlerimle. Güneşle geldin, yağmurla ben sana verdim ruhumu. Doğduğumda da yağmur vardı sanki.
Fonda senin sevdiğin şarkılar. Tüm heceler sana çıkarken, senden gidemeyişimi mühürlerim yağmura. Aşk ağacına, senin adını kazırım. Yüzün güneşi, sesin yağmuru anımsatır bana. Hem içimi kavurur sevdan, hem de aklımı serinletir varlığın. Buluttaki suret senin, yere düşen damlalar sesin, yağ sevgili usul usul gözlerime. Hiç doyamadığım yüzün çakılsın belleğime.
sol tarafından kalkmış bir taze
sabah bulunsun yanında
Kent! gümüş kanatlı melek
yalancı düşler uyuyor olsun