Yağmur dedin…
Yağmur düşürdün hüzün kentlerime…
Acıttın ağaçlarımın yalnız dallarını
Bilmez miydin?
Gelince yağmur zamanı
Bırakır bütün dallar yapraklarını!
Garip bir sıcaklık ardında bıraktığın
Kuş tüyü yumuşaklığı gururu kaybolanın
Bir kolumda, adı vefa, yaşlı bir güvercin
Bir kolumda ürpertisi yağmur sesinin…
Korku getirdin bir de, hüzün kentlerime
Yeşil hasret bir bahar esintisi…
Böyle, “rüzgâr ihaneti” hiç bilmeyecekti
O kentlerde aşklar, kaldırımlara yenilmeyecekti
Düşüşün bir sonsuzluk arzusu belki,
Duruşun ise kaybetmenin korkusu…
Sırf, haklı kılma çabaların haksız firarı
Kuruyup kalırdık dalımızda öylece
Beklerdik bizi devirecek rüzgârı
Görmez miydin?
Mazgal aralarında ölmüş yağmur damlalarını…
Ama ille de;
Yağmur dedin…
Bulutlara aldanıp da mı yağmuru sevdin?
Ya öldürdüğün çiçekler ne olacak?
Tüm çirkefini akıttın gökyüzünün işte!
Şimdi o kadar uzakta seni kim tutacak
Mayıs/2009
Özge EldemirKayıt Tarihi : 27.6.2009 22:43:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)