evrenin en ücra kösesinde gizlenirim yalnizligimda
bazan de diledigim her can olurum hayalimde
yeryüzüyle bulutlarin arasinda
hapis edilmis ve
topraga düsmenin hayalini düsleyen
yagmur damlasi gibi ruhum
Ben sana mecburum bilemezsin
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.
Devamını Oku
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.
'Hiç' enteresan bir kavram. Birçok düşünürün, inanışın irdelediği bir imge. Gerçekte 'hiç' var mıdır? Soru bile 'hiç'in durumuna aykırıdır. Var mıdır derken bir varlıktan söz etmiş oluyoruz.Varlıkları somut ve soyut olarak tasnif ederken 'hiç' i nereye almalıyız? Sonuçta hiç diye zihnimizde tasarladığımız bir durum söz konusu...Evrenin oluşumuna baktığımızda sonsuz küçüklüğün (atomaltı) parçalanmasıyla sonsuz büyüklük ortaya çıkıyor ve hala büyümeğe devam ettiği varsayılıyor.Sonsuz kavramını da insan zihninin dünya bağlamında yordadığını, aslında gerçek anlamda sonsuzluğun algılanabilir bir şey olmadığını düşünüyorum tıpkı 'hiçlik' gibi...Kadim inanışlar hiçlik üzerinde oldukça fazla durmuşlardır.Doğu mistizminde 'hiçlik' üzerine yoğunlaşan düşüncelerin bir tür arınmayı beraberinde getirdiği tesbit edilmiştir. Tasavvufta fenafillah( Tanrının varlığında yok olma) algılayışı da bir tür hiçlik; fakat hiç olmakla başlayan mutlak varlık olmayla neticelenen bir süreç.Vahdet-i vücut inancı da hemen hemen aynı düşünce-inanış ekseninde oluşmuştur. Gölge varlık olan insanın mutlak varlıkla bütünleşmesi...Öğrendikçe küçülmek, bilinçlendikçe hiç olmak bu bağlamda çok anlamlı bir saptamadır. Aydınlanma olgusunun basamaklarıdır.Sonuçta varılacak yer 'BİR' dir.Her şeyin başlangıcı ve sonucu....Sevgiyle
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta