Hele gel yanıma yağmur damlası,
Seninde mi gözlerinde sevda var.
Bu yüzden mi?gökyüzünden süzülür,
Ayaklar altına düşer ezilir,
Yar gözünden ılık ılık damlarsın.
Hele gel yanıma yağmur damlası,
Benim bu halimden bir sen anlarsın.
Sana deli deli eser rüzgarlar,
Beni dilim dilim keser sevdalar.
Hele gel yanıma sohbet edelim,
Izdırap yurdundan çekip gidelim.
Senin yerin gözlerimin aynası,
Benim gönlüm duyguların anası,
Hele gel yanıma yağmur damlası...
Kayıt Tarihi : 22.9.2018 14:36:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Şiirin hikayesi yine Erzurum da geçiyor. yıl 1975-1976 yaz sıcağı Ağustos ayında daha yakıcı İstanbul'da.erzurumdan İstanbul'a çalışmaya gitmişim.ramazan ayı , oruç ve ağır bir çalışma temposu bizi çok yoruyor.ama ekmek parası ,genciz dayanıyoruz. Bir akşam iş bittikten sonra arkadaşlar İstanbul akşamlarını caddelerde gezerek değerlendiriyorlar.ben yorgun olduğum için çıkmadım. Gece geç saatlerde geldiler.yanlarında memleketten en yakın arkadaşlarımdan , Hüseyin. Koca İstanbul'da Bula Bula bizim hüseyini bulmuşlar.ona rastlamışlar. Hüseyin geldi sarıldık, ,çay sigara derken sohbet koyulaşır.baktım Hüseyin dertli.hayırdır Hüseyin diyince dökülmeye başladı. Hüseyin'in bir hastalığı vardı.babası onu tedavi için hastaneye getirmiş yatırmıştı.bu arada mahalleden konuştuğu kız.onunda babası kızını hastalığının tedavisi için koca İstanbul'da aynı hastaneye getirmiş.bu tesadüf değil gizli bir gücün ayarlaması.iki baba bir biri ile konuşurken kızda belki Hüseyin de buradadır diye,yatakhaneleri dolaşır ve Hüseyin'i görür.sonra sohbetin devamını Erzurum da yaparız diye ayrılırlar. Bizim Hüseyin ameliyat gününe kadar izin alır,bu arada yolu benimle çakışır.hüseyin hüzünlüdür.ben oğlum ne var?ameliyatın basit,hele bir ameliyat ol ben seni Selma ile görüştürürüm söz dedim ve ertesi sabah ayrıldık. Aradan bir ay kadar geçti,o zaman bu günün imkanları yokki haberleşelim.bir ay sonra memlekete gittim bizim Hüseyin'i sordum geldimi diye .evet geldi dediler.nerde ?dedim, kabristanı gösterdiler.yıkılmıştım ama ben Allah'a inanıyordum.kudretin kalemi kaderi böyle çizmişti .iki saf ve temiz kalbikoca ıstanbulda bir son demlerinde bir araya getiren güç. Yıllar sonra Selma evlenmiş ve çocukları olmuştur,iki çocuğu ile bana rastladı .bana derin derin baktı,gözleri doldu gitti.gözlerimizle Hüseyin'i konuşmuştuk.çünkü bol yıldızlı Erzurum akşamlarında ikisini buluşturur konuşturur ve bende nöbetlerini tutardım. İşte bu şiirde bu saf ve temiz sevdayı anlatmaya çalıştım...
![Erdal Sakarya](https://www.antoloji.com/i/siir/2018/09/22/yagmur-damlasi-114.jpg)
Şiir olarak mükemmeldi yüreğiniz var kaleminiz daim olsun
Saygılar sunarım
TÜM YORUMLAR (1)