sesinin teni soğudukça bedenimde
usumun kıvrımlarında keskin çizgiler
çizgilerinde kanlı katliamlar
mesela
uçurumlardan aşağı bir dağ devriliyor
bir ırmak küskün çekiliyor göz yatağına
ah! fırtına kanadında bir kırlangıç
pençesinde kızıl atmaca
güneş
en bıçkın ayazını giydirirken gözlerine
bende hep yılgınlık hep uçurum boğazıma sarılan
ah! ikimizi nasıl öldürdün yâr
oysa
yaratıcı baharların vardı senin
ünlü ressamlara renk olan sıcaklığın
sonu merak uyandıran ketum masalların
çölleri ıslatan bedevi bulutların
unuttuğunda
sonsuz yoksunluğun hatta dünya değiştirmişliğin
eksildikçe ruhumda evrenin sırlarını titreten
senli çoğalan hücreler kabına sığamayan
kasırgalar var
ah! içimde ağlayan bir karanfil
içimde büyüyen yara büyüdükçe bedenimi saran örümcek ağı
ah! içimde ölen bir kelebek
uzaklardan
gelincik gözlerinle izlerken beni
gözlerimin vadisinde koşturan deli taylar
kalbimden geçen trenler var paslı raylardan
yıpranmış bir ceket üstümde
senden kalan
derinlerden
ah! derinlerden gelen bir ıslık var kalbimde
sürekli seni hatırlatan içimde şıvkınlanan ağaç
bir çocuk var sana aşık
senin
bir gülümsemenle
kalbimden savrulacak binlerce konfeti...
ayşe uçar
07092023
08:54
Kayıt Tarihi : 3.12.2023 10:50:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!