Sağanak yağmur altında bir çocuk yürüyordu.
Okşanmaya hasret kıvırcık saçlarını yağmur,
Mor rengi yanaklarını gözyaşı ıslatıyordu.
Ayaklarında parçalanmış sırılsıklam pabuçları,
Boynunu büken çaresizlik yüzünden okunuyordu.
Sağanak yağmur altında bir kadın yürüyordu.
Elleri buz kadar soğuk, yüreği körükte demir,
Yağmur göledinde soyunmuş, ruhunu eritiyordu.
Bir başına, titreyen dizlerinde hayatın ağır yükü,
Ensesinde yapışkan sülük, beynini emiyordu.
Sağanak yağmur altında bir adam yürüyordu.
Gömmüştü başını omuzlarına, sönmüştü umutları,
Hissetmiyor gibiydi, iliğine işleyen soğuğu,
Çizgi çizgi alnında gri bulutların karamsarlığı,
Gözlerinde kaybettiklerinin acısı okunuyordu.
Sağanak yağmuru altında bir sonbahar gününde,
Bir cami avlusunda, sıralı üç musalla taşında,
Üç beş kişinin omzunda, cılız bir toplulukla,
Kimsesiz çocuk, yalnız kadın ve adam
Birbirinden habersiz kol kola yürüyordu.
(07/05/2007)
Yunus ÇelikKayıt Tarihi : 7.5.2007 17:25:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!