Buralardan gitmek hasrettir bana.
Gah ölüp gah dirilmek gibi.
Yağlı bir urgana sarmak ellerimi
Şiirlerin özleminde susmaktır.
Yüreğim kadranına çarpar durur zamanın
Kadrandan kaçıp bahara sığınmaktır belki.
Kelepçeli bir el, mahpusta yalan bir düş
Sahibinin gözlerine uzun uzun bakmasıdır kölesinin.
Tükürür gibi, sırtına inecek kırbacı umursamadan.
İnsanlar mahpus yatar Zerya, insanlar birbirini öldürür.
Buralardan gitmek farzdır bana
Dili yasaklanmış dinlerin zılgıtında.
Pencerem yağmurdur süzülüp de gözlerinden akan,
Bu ne haldır yaban bir düşünceden kopmuş gibi.
Bu ne ağır küfürdür dilbilmezin ağır aksak işittiği.
Buralardan gitmek mahpustur bana
Yolu daha asumana erişecek bu zülmün.
Yağlı urgan gönlüme, Zerya yağlı urgan gönlüme.
Tümü, halbilmezin nasihatıyla geçti ömrümün.
Kayıt Tarihi : 7.4.2020 18:23:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Zelot Ekrad](https://www.antoloji.com/i/siir/2020/04/07/yagli-urgan-9.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!